Ana Sayfa Yazarlar 13.11.2017 364 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

PARA HIRSI


İki arkadaş zengin olma hayali ile yanıp tutuşuyorlarmış. Günlerce düşünmüşler, piyasayı araştırmışlar ve o sene haki renkteki kumaşın moda olacağını öğrenmişlerdi. Bütün varlıklarını paraya çevirdiler. Piyasadaki bütün haki kumaşları satın aldılar. Depoları bu renkteki kumaşlarla doldu; ancak kimsenin bu kumaşlara talip olmadığı görüldü.
İki kafadar artık iflasın eşiğine gelmişlerdi. Ahmet ve Mehmet dertli dertli oturuyorlardı.
Artık bıçağın kemiğe dayandığı bir gün kapı çalındı ve içeriye bir albay girdi:
“Sizde” dedi, “haki renke kumaş var mı?”
Kulaklarına inanamadılar. Hemen atıldılar:
“Evet, albayım var, hemen gösterelim.”
Albay dikkatle kumaşları inceledi ve:
“Çok beğendim” dedi. “Bu sene askerlere 200.000, subaylara 50.000 adet haki renkte elbise yaptıracağız.
Ancak tabii ki benim tek başıma beğenmem yetmez.
Generalimin de oluru lazım. Bana bir parça numune verin. Yarın öğlen 12’ye kadar telgraf çekersem iptal ederim. Eğer telgraf gelmezse kumaşları kesip imalata başlayabilirsiniz.”
O gece bitmek bilmedi. Kimi zaman ümitlendiler, kimi zaman ya iptal olursa diye iç çektiler. Ertesi gün saat 11.00, 11.30, 11.45, gözleri yolda postacıyı beklediler, gelmesin diye dua ederek. 12’ye 5 kala postacı sokağın köşesinden gözüktü.
“Belki bize gelmiyordur” diye ümitlendiler.
Ancak postacı gelip kapılarını çaldı. Ahmet, büyük bir kederle koltuğa çöktü. Mehmet de çaresiz kapıyı açtı. Postacının elinde bir telgraf vardı. Mehmet titreyen elleriyle telgrafı açtı, okudu ve sevinçle seslendi:
“Müjde dostum, baban ölmüş!” dediğinde Ahmet ‘in bakışı belkide para hırsına düşeceği yenilginin ilk işareti oluyordu..

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri