Ana Sayfa Yazarlar 20.09.2021 737 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Kelle Korkusu!

Padişah atını çok severmiş…
O kadar severmiş ki adeta yaşam kaynağıymış at’ı onun için.
Çevresindekileri sürekli “Aman haa… Atıma benden iyi bakın. Atımın hastalık ya da ölüm haberini getirenin bile başını keserim” diye uyarırmış.
Olacak ya, kısa bir süre sonra ölmüş at.
Herkesi büyük bir telaş almış.
Hiç kimse atının öldüğünü söylemek istemiyormuş Padişaha.
Sonuçta kellerinin gideceğin biliyorlarmış çünkü…
Ama bir şekilde de söylemek gerektiğinin farkındaymışlar…
Seyislerden biri “merak etmeyin ben söylerim” demiş.
Çıkmış padişahın huzuruna başlamış padişah ile konuşmaya…
Padişahım sizin atınız var ya yemek yemiyor…
Nasıl yani…
Su da içmiyor…
Niye ki?
Vallahi bilmiyorum, sırt üstü yatmış ayakları da havada…
Allah Allah!
Üstelik kıpırdamıyor da…
Padişah dayanamamış:
Yahu şuna öldü desene?
Seyis:
Vallahi ben demiyorum padişahım. Siz söylediniz…
***

Eskiden “işler nasıl?” diye kime sorsak, “Fena değil. Bu günümüze şükür” cevabı alırdık.
“Valla piyasalarda biraz sıkıntı var gibi sanki” tespitini yaptığımızda ise yüzümüze bakıp, tıpkı yukarıdaki fıkrada olduğu gibi “Ben söylemedim sen söyledin” demeye getirip, sessiz kalırdı insanlar.
Sonraki süreçte aynı soruya “Valla biraz sıkıntılar var” demeye başladı aynı insanlar…
Şimdilerde ise açık açık “Vallahi mahvolduk. Böyle giderse sonumuz kötü” diyorlar…
Kelle korkusunu asıl şimdi yaşıyorlar!

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri