Ana Sayfa Yazarlar 8.02.2024 227 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

İnsanı Yaşat ki, Devlet Yaşasın…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2024 yılını Emekliler yılı olarak açıklaması samimi söylüyorum biz emeklilerin yüreğine su serpmişti.

Fakat açıklanan zamlar sonrası bize görülen reva bu mu 2024 yılı bu enflasyon karşısında nasıl emeklilerin yılı olacak dedirtti.

Sizce de, Bir ülkenin emeklisi, uzun bir çalışma hayatından sonra geçimini sürdürebilmek için yeniden iş aramak zorunda kalıyorsa; yönetim sorumluluğu içinde olan herkesin durup düşünmesi ve elini vicdanına koyması gerekmez mi?

Yine bir ülkede, sigorta primi tavandan ödenen ve çalışma gün sayısı istenenin çok üstünde olan emekliye, asgari ücretin çok altında maaş ödeniyorsa, bu adaletsizlik karşısında da o vicdanların sızlaması beklenmez mi?..

Kolay değil, böyle muhtaç yaşamak!..

Empati yapmak gerekir!..

Nihayetinde sesler yükselmeye başlayınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan da talimatı verdi sonunda…

Memur emeklisine verilen yüzde 49’luk oran baz alınarak SSK ve BAĞ KUR’lu arasında denge kuruldu ve artışlar dengelendi.

Fakat n e gariptir ki, böyle bir enflasyonla emeklinin durumunu görmemesi mümkün müydü?..

Mesele, bunu fırsata dönüştürmekte…

Hem iktidar hem de muhalefetin yakındığı emekli maaşları konusunda, istenildiği takdirde yeniden bir düzenleme yapılabilir…

Hesaplama çok zor değil!..

Her emeklinin aldığı zaten belli…

Çalışma süreleri ve prim ödeme gün sayıları da ortada…

Çok prim ödeyene ve çok çalışana çok maaş verilirse, asgari seviyede prim ödeyip, asgari çalışana da asgari ödeme yaparsın, olur biter!..

Bu yöntemle, erken emeklilik özendirilmediği için prim ve vergi gelirleri bakımından da devletin kaybı olmaz!..

Deyim yerindeyse, amiyane tabirle “Ne kadar köfte o kadar ekmek” misali…

Yıllardır süren emekli maaşlarındaki adaletsizliğin gelecek kuşaklara taşınmasının önünü kesecek, bir çalışmanın tam zamanı şimdi…

Yoksa ileride sorunlar daha da büyüyecek!..

“Para nerede?” diye itiraz edenlerin sorusuna cevabı; Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e nasihatinden verelim:

“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın”…

İlginizi çekebilir

Geçmişle Barışmak..

Geçmişle Barışmak..

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri