Ana Sayfa Yazarlar 16.01.2019 577 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Hepsi “1”OY

Bu yazıyı okuduğumda bana geçmişte çok önemli gelişmeleri hatırlattı. Onun için bugün sizlerle paylaşmak istedim

Seçimlerde verilen vaatlerin yerine getirilmemesi…

Dolandırıcılık suçu kapsamına alınsa ne güzel olurdu…

Öyle ya…

Tutulamayacak sözü vererek…

Vatandaştan oy alan ile…

Yapmayacağı işle kandırıp…

Paraları kesesine aktaranlar arasında…

Bir fark var mı?

***

Canım bir ‘oy’…

Diğeri ‘para, mal’ gibi itirazları duyuyor gibiyim…

Zaten sıkıntı da buradan başlıyor…

Para kazanılır…

Mal yerine konulur…

Hele bir de o dolandırıcıyı yakalarsanız…

Kaybetmeden geri alma ihtimaliniz var…

Fakat oyunuzu alandan geri alma ihtimaliniz var mı?

Türkiye’de yok…

Demokrasilerdeki “Geri çağırma’ ayrıcalığı olmadıkça da…

Bunun imkânı yok!

***

Mesela yerelde…

Tutamayacağı sözler vererek başkanlık koltuğuna oturan birini düşünün…

Kentteki rant dağılımını adil dağıtacağını söylüyor…

Siz de o sözüne inanıp oy veriyorsunuz…

Ama koltuğa oturduktan sonra…

Rant dağılımında ‘adalet’ kuralını hiçe saydığında…

Siz otomatikman, kazanma ihtimaliniz bulunan para ve maldan oluyorsunuz…

Sizin yerinize…

Hak etmediği halde…

Başkaları bundan nemalanıyor…

Yani…

Biri ‘oy’, biri ‘para – mal’ ayrımıyla karşı çıkarken…

Kentin ortak mallarının ve hizmetlerinin görülmesindeki rant dağılımı da…

Bu kentteki her insanın potansiyel cebindeki paranın…

‘Oy’ yoluyla çalınmasından farklı değildir!

***

Yani…

Siyaset rant dağılımının kimin ve ne şekilde yapılacağının belirlenmesiyse…

Seçim zamanında verilen sözlerin de kayıt altına alınıp…

Seçimlerden bir süre sonra…

Yerine getirilmemesi durumunda…

‘Dolandırıcılık’ isnadı kapsamına alınması…

Demokrasinin ‘Geri çağırma’ yolunun kapalı durumu nedeniyle…

Olmazsa olmaz’dır!

İlginizi çekebilir

Dayanacak Gücü Kalmamış…

Dayanacak Gücü Kalmamış…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri