Ana Sayfa Yazarlar 25.12.2023 266 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

BU ACININ TARİFİ YOK!

Yine 12 Şehidimiz var, Kuzey Irak’tan gelen haberle dağılıp gittik.
Hayatının baharında 12 civan gibi delikanlı!
Elimiz bir türlü gitmedi klavyenin tuşlarına.
Boğazımız düğümlendi.
Nasıl düğümlenmesin ki?
***
Dokuz ay doğacak diye bekle: doğsun…
Uyurken gizli gizli nefesini dinle…
Aç kalmasın, üşümesin diye gece 30 kere uykundan uyan.
Hasta olmasın diye adeta üzerine titre…
Yeme-yedir…
Giyme-giydir.
***
Gözlerinin içine dahi bakmaya, öpmeye-koklamaya kıyama.
Grip olsa yemekten, elini incitse içmekten kesil.
Biraz keyifsiz olsa moralin, biraz üzüntülü olsa ayarın bozulsun.
O kapıdan içeriye girmeyinceye dek uyuyama.
Her mezuniyette ayrı sevinç, her ayrılıkta ayrı üzüntüyü birlikte yaşa.
***
Her gurbete çıktığında haber bekle telefon başında.
Haber alamadığın her gün “Acaba başına bir şey mi geldi?” endişesiyle geçir saatlerini.
Sağlığı için, Eğitimi için, Mutluluğu için, var olan servetini gözünü dahi kırpmadan harca.
Bütün gün tanrıya “Benim ömrümden alıp, onunkine ver” diye yalvar.
***
Kahpe bir kurşun, bir bomba gelsin ve al o üzerine titrediğin oğlunu ellerinle toprağa ver…
20 yılı, 30 yılı,40 yılı bir anda göm toprağa…
Var mı böyle bir acı?

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri