Ana Sayfa Yazarlar 13.03.2022 707 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Alıştık Artık!

Hani bir şarkı vardır “Alışmak Sevmekten daha zordur”,diye efkarlı günlerde dinlenirdi,sanırım yaşadığımız bu süreçte  sevmeyi bir kenara koymaya her gün gelen zamlara alışmaya başladık!

Oysa;

“Alışamamak” bir özlemin giderilememesidir.
Yaşamda oluşan tarif edilemez bir boşluktur aynı zamanda.
Ne zaman “Alışamamak” cümlesini duysak 80’li yılların sonu, 90’lı yılların başı gelir aklımıza.
Turgut Özal, kendisinden önceki Cumhurbaşkanlarından biraz farklıydı. Sivildi, dindardı. Resmi ideolojinin arzu ettiği tipte biri değildi.
Bu yüzden Cumhurbaşkanı olmasına bir direnç vardı.
Fakat o da farklı bir Cumhurbaşkanı olduğu konusunda direniyordu.
Örneğin, plaj kıyafeti ile askeri birlikleri denetliyordu.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde tarikat şeyhleri ile beraber şükür namazları kılındığına dair basına yansıyan haberler oluyordu.
Kamuoyunda büyük bir tepki oluşmuştu.
Özal bu tepkiler karşısında, umursamaz bir vaziyette “Bağırın, çağırın ama merak etmeyin alışırsınız, benim yoluma girersiniz” tavrını sürdürüyordu.
Kendisini eleştirenler için “Alışacaklar” diye bağırıyordu.

***

İşte tam bunların yaşandığı bir ortamda Murat Şeref Baba isimli bir Teğmen, Cumhurbaşkanı Özal’a  “ALIŞAMADIM VE HİÇBİR ZAMAN DA ALIŞAMAYACAĞIM” başlığı taşıyan bir telgraf çekti.
Ülkede yer yerinden oynadı.
Önce psikoloji servisine yatırdılar teğmeni, ardından ordudan ihraç ettiler.
Cumhurbaşkanına niçin böyle bir telgraf çektiği sorulduğunda topçu teğmen baba “Bazı durumlara alışmak mahvolmaktır. Yavaş yavaş bitmek, tükenmektir. Alışmak kaybetmektir” demişti. Alışmanın aynı zamanda kaybetmek olduğunu şu sıralar daha çok anlıyoruz.

Bugüne geldiğimizde ise,
Televizyonda haberler izleniyor örneğin.
Akaryakıt fiyatlarına gelen zam ile ilgili röportajlar yapıyor.
Her mikrofon uzatılan araç sürücüsüne “Akaryakıta gelen zam ile ilgili ne söylemek istersiniz?” diye soruyor.
İstisnasız her sürücü önce “yine mi gelmiş?” diyor, ardından da “Eeee Alıştık artık. Nasıl olsa her gün geliyor” cevabını veriyor.
Yine istisnasız hepsi bunu, yani “Alıştık artık” cevabını söylerken acı acı gülüyor.
Artık kızamıyorlar bile…
Artık tepki de gösteremiyorlar…
Çünkü kendilerinin de itiraf etiği gibi alıştılar artık!
Fakat…
Bu alışma ile birlikte kaybettiklerinin, tükendiklerinin ve mahvolduklarının da gayet farkındalar…

İlginizi çekebilir

Orada başka, Burada başka!

Orada başka, Burada başka!

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri