Ana Sayfa Yazarlar 6.10.2021 504 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Orada başka, Burada başka!

Milletvekilleri, Belediye başkanları, İl Başkanları, Oda başkanları, Dernek başkanları, Mesleki örgüt başkanlarıyla da konuşuyoruz…
Parti yöneticileri, bürokratlar, sivil toplum örgüt başkanlarıyla da konuştuğumuz oluyor…

İşte bu konuşmalarımız sırasında her birinden neler duyuyoruz neler!
***
Ekonominin batmak üzere olduğunu söyleyen ülkenin iyi idare edilmediğini söyleyen STÖ temsilcilerini mi anlatalım, “Yandık-bittik-Mahvolduk. Ülkede her şeyi berbat ettiler” diyen dernek ve meslek örgüt başkanlarını mı?
Ya da…
İktidar partisinin yöneticisi olmasına rağmen, iktidarın ülkeyi idare etmediğini söyleyen parti yöneticilerini mi anlatalım, hükümeti eleştiren bürokratı mı?
Her konuştuğumuz öyle bir saydırıyor ki, kulaklarımıza inanamıyor, “Bunu siz mi söylüyorsunuz?” demekten kendimizi alamıyoruz…
Ama gelin görün ki bunu sohbet sırasında bize söylüyorlar…
“Duymamış ol!” diye uyarmayı da ihmal etmiyorlar…
Dahası…
-“Sen gazetecisin, Yazarsın mazarsın,  vallahi inkar ederim” bile diyenler bile  çıkıyor..
***
Sohbet esnasında genel başkandan yakınanlar, resmi açıklamada aynı genel başkana övgüler yağdırıyor.
Sohbet sırasında partisinin belediye ve il başkanından yakınan milletvekilleri, yanlarında kedi gibi oluyor.

Sohbet sırasında “Yandık –Bittik-Mahvolduk” diyen Oda başkanları, resmi açıklama yaptığında “Ekonomik göstergeler çok güzel. Daha da güzel olacak” diyor iyi mi?
İktidarı eleştiren iktidar partisi yöneticisi, “İktidarımız dimdik ayakta” diyerek laf söyletmiyor.
Sohbet sırasında her şeyin bozulduğunu söyleyen bürokrat, “Hükümetimiz” demeden, iktidara şöyle bir yağ çekmeden tören konuşmasına başlamıyor.
***
Sonuç olarak…
Vekilinden Oda başkanına, partilisinden bürokratına kadar herkes kendi partisini, kendi başkanını, kendi yönetimini rahatlıkla eleştiriyor.
Ama nerde?
Tabi ki kapalı kapılar ardında…
Açık kapının önünde ise herkes yaptığı övgüler ve çektikleri yağlarla adeta Oscar’lık rol çıkartıyor…
Dışarıda “Ah-Vah” deyip yakınarak, göğsüne vuruyor, içeride ise aynı göğsünü iktidara, genel başkanına, partisine stoperlik yapmak için kullanıyor…
***
Keşke sözünü ettiğimiz bu insanların içi-dışı bir olsa…
Keşke bu insanlar dışarıda söylediklerini içeride de söyleyebilse…
Keşke iktidar mensubu iktidarını rahatlıkla eleştirebilse örneğin…
Parti yöneticisi partisinin yanlışlarını kamuoyu önünde daha çok dile getirebilse.
Oda başkanı kötü olan ekonomiye çıkıp çekinmeden  “Kötü” diyebilse keşke…
Keşke ama nerede?

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri