Ana Sayfa Yazarlar 14.12.2023 276 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

OKUL AİLE VE ÇEVRE…

Toplumların yüzsüzlük, ahlaksızlık ve vicdansızlığın sıradanlaştığı bir ortama sürüklenmesi halini tepkisiz biçimde sessizce izlemek; bir anlamda çürümüşlüğe giden yolun taşlarının döşenmesine destek vermektir…

Oysa, sosyal medya platformları, gazete, TV ve radyolar ile dergilere yansıyan her türlü ahlak dışı eylem ve söylemlerin; aklı başında olan herkesin midesini bulandırdığını biliyorum…

Öyleyse bu toplumsal yozlaşmaya karşı bir “direnç” oluşturmak gerekmez mi?..

Bu gidişatı, tersine çevirmek; önce devletleri yönetenlerin sonra da bundan rahatsızlık duyan insanların görevidir…

Eğitim; okul, aile çevreden oluşan üçlü sacayağıdır…

Okulların hali ortada…

Amerika başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde okullara düzenlenen silahlı saldırılarda, öğrenciler ve öğretmenler katlediliyor…

Aileler, ekonomik ve sosyal nedenlerle parça parça…

Çocukların çevresi, uyuşturucuyla başlayan kötülükler sarmalında…

Nasıl olacak böyle?..

Dedik ya devletler ve uluslararası kuruluşlar buna öncülük edecek…

Bu durum, sadece güvenlik politikalarıyla çözülecek gibi değil…

Almanya’da Nazi toplama kampından kurtulan bir lise müdürünün öğretmenlerine gönderdiği o mektuba bir bakalım önce: “Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü.

İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur:

Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma-yazma, matematik çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa, ancak o zaman önem taşır”.

Mesela, bugünlerde Filistin’de yürekleri dağlayan vahşetleri yapanlar, “insan” olmayı öğrenebilselerdi; böylesine bir davranışın içinde yer alır ya da bu acılara karşı seyirci kalır mıydı?..

Bütün dünyada eğitim sistemi sil baştan değiştirilmezse; ilkellikler içinde onurlu yaşamak “hayal” olacaktır!..

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu gerçeği 1935 yılında, bir Amerikalı gazeteciye şöyle ifade etmiştir: “İnsanlığın heyeti umumiyesinin mutluluğu, açlık ve baskının yerine geçmelidir.

Dünya insanları haset, açgözlülük ve kinden uzak eğitilmelidir”…

Hak, hukuk ve adaletsizlikle sömürü düzenini devam ettirmek isteyenlerin bu sözler işine gelmemiştir…

Çünkü, bu gidişata “dur” demek, bir anlamda Filistin’deki vahşete “dur” demektir!..

İlginizi çekebilir

Demedi demeyin!

Demedi demeyin!

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri