Ana Sayfa Yazarlar 16.05.2019 292 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Nerede kaldı O Ramazan Günleri

Son yıllarda, başlıkta okuduğunuz cümleyi mutlaka ki çoğumuz kullanmıştır.
O eski Ramazan günlerinin tadını iyi bilenler ise, her Ramazan ayında mutlaka tekrarlamıştır meşhur olan bu cümleyi!
Nasıl hasretle anmayalım ki o günleri…
3 Aylar girdiği zaman başlardı daha Ramazan söylemleri.
“Ramazan geliyor” sesleri arasında küçük küçük hazırlıklara girişilirdi.
Toplum topyekûn yaşardı Ramazan’ın telaşını.
İple çekilirdi resmen Ramazan’ın geldiği gün.
Sonra birlikte iftarlar yapılmaya başlanırdı.
Aileler o zaman hayli kalabalıktı.
Birde misafirin kalabalığı eklenince, evler şenlik yerine dönerdi iftar saati.
Sokaklar iftar sonrası panayır yerine dönerdi.
İftar sonrası herkes hemen evine de çekilmezdi.
Teravih telaşı bittiğinde buluşmalar da kendiliğinden oluşurdu.
Bir sokak başı sohbetinde mahallenin büyükleri buluşurdu.
Kahvehaneler, pastaneler,  bakkallar sahura kadar açık olurdu.
Olurdu ki, sahur için kimin neyi ihtiyacı varsa evine bunları karşılayarak giderdi.
En önemlisi saygıydı galiba…
Oruç tutmak istemeyenler ile tutamayanların, oruç tutanlara karşı saygısı çok büyüktü.
Oruç saatinde herhangi bir yerde yiyip içmek büyük ayıplardandı.
Yemek isteyen bir inzivada gizlice karnını doyurur öyle karışırdı şehir hayatına.
Sokakta sigara falan içmek asla rastlanacak bir durum değildi.
Ramazan pideleri, hurmalar adetten diye alınıyor şimdilerde.
İftarlık misafirlikler zaten bitme noktasında.

İftar sonrası muhabbetler de çok eskide kaldı.
Şimdi iftarını yapan bir köşeye çekilip elindeki telefonla sosyal medyada takılıyor.
Yalnızlığımız Ramazan’da da giderek artıyor.
Yalnızlaştıkça da saygı meselesi her geçen Ramazan’da biraz daha yitip gidiyor.
Maalesef ki;
Sokakta yemek, aldırış etmeden sigara içmek, yaz ayı olmasına rağmen göstere göstere soğuk içecekler tüketmek bir ayıp olmaktan çoktan çıkmış.
Bırakın ayıp olmasını;
Bu türlü davranan pek çok kişi, marifet yaptığını sanar hale gelmiş.
İşte tüm bu nedenlerden dolayı…
O meşhur cümleyi Ramazan başlarken bir kez daha söylüyoruz.
Ve her söylediğimizde bira daha özlem dolu, biraz daha yüksek sesle söyler oluyoruz.
Yani o günlere hasretimiz giderek katlanıyor.
Ve o eski Ramazanları bir kez daha hatırlayarak;
“Nerede o eski Ramazanlar” diyoruz…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri