Ana Sayfa Yazarlar 1.12.2020 837 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

İşin Başka Boyutuda Var…

Virüs testi pozitif çıkanlar evlerinde karantina altına alınıyor, Filyasyon ekipleri eve geliyor, içmesi gereken ilaçlar ile uyması gereken talimatları veriyor.
Bu arada.
Ekipler, evde bulunanlara da test yapıyor ve çıkan sonuca göre ne gerekiyorsa yapıp gidiyor.
Evde karantina altına alınan pozitif hastalar aile hekimi ve diğer sağlık ekipleri tarafından sürekli kontrol altında tutuluyor.

Karantina sırasında pozitif hastalar evlerinde ağırlaşırsa, tedavilerine devam edilmesi için hastanelere götürülüyor.
***
İşte, testi pozitif çıkan ve evde tedavi ve karantina altına alınan bit tanıdığımız var.
Hafif sayılabilecek nitelikte geçiriyor hastalığı.
Her gün de durumu iyiye gidiyor.
Kısa bir süre içinde de tamamen atlatacak ve eski sağlığına kavuşacak.
Her ne kadar “Hafif” desek de süreç biraz ağrı ve sancılı olmuş.
Özellikle akşam saatlerinden itibaren bir hayli zorluk yaşamış.
Sürekli konuşup, durumunu ve hastalığın seyrini soruyoruz.
Cumartesi günü yine durumunu merak edip aradığımızda sohbet ettik uzun uzun.
***
Sohbetimiz sırasında, bugüne kadar çok da üzerinde durulmayan bir hususu dile getirip “Hastalığın insana çektirdiği neyse de çoğu insan bu durumla nasıl başa çıkabiliyor? Vallahi düşündükçe kafayı yiyorum” dedi
Başta ne söylediğine tam olarak anlam vermemiş olsak da, devamında anlattıklarıyla, en az hastalığın yaşattığı fiziksel sıkıntı kadar önemli bir sıkıntıya dikkat çektiğini anladık.
Söylediği özetle şuydu;
– “Karantina sıkıntılı bir süreç. Evin fiziksel olarak müsait olması lazım ki odalar ayrılabilsin. Bunun yanı sıra iyi beslenmeniz, bol bol sebze ve meyve ile protein almanız lazım. Bunun yanı sıra takviye vitaminler almak gerekiyor. Bunlar için imkan lazım para lazım. Hadi bizim durumumuz çok şükür müsait. Olmayanları ve evinde karantina altında tutulanları ve bir yandan da hastalıkla mücadele edenleri düşündükçe gerçekten kahroluyorum.Testi pozitif çıkıp aynı benim gibi evde karantinası ve tedavisi olup da, evi müsait olmayan, aile fertleriyle aynı odada bulunan, imkansızlık nedeniyle yiyecek, içecek ve takviye vitaminleri alamayanların da olduğunu biliyorum. İşte bu yüzden çok üzülüyorum. Bunu yaşamayan bilemez.”
***
Ne yalan söyleyelim bunu duyuncaya kadar işin bu boyutu hiç aklımıza gelmemişti.
Hastalık tamam… Evde karantina da öyle…
Ama iş bu ikisiyle de bitmiyor.
Bir de hiç düşünülmeyen, sadece yaşayanların karşı karşıya kaldığı ama en az hastalığa karşı verilen mücadele kadar insanları sıkıntıya sokan bir de imkansızlık durumu var.
Yani…
Elde yok avuçta yokken, yakalandıkları hastalıkla sadece kendisine verilen ilaçlarla evlerinde iyileşmeyi bekleyen, bir anlamda kaderleriyle baş başa bırakılmış insanlar var.
Umarız bu konuda birileri bir şeyler düşünür!
Umarız bu insanlar yokluk ve hastalıkla baş başa bırakılıp “İyileş nasıl iyileşirsen” denilmez!
Umarız!

İlginizi çekebilir

Helal Olsun…

Helal Olsun…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri