Ana Sayfa Yazarlar 30.11.2020 913 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Adaletsizliğe bak!

Algının başladığı günden bu yana felç olan sektörler var.
Örneğin Kafeler, restoranlar, kahvehaneler, Pastaneler ve yiyecek-içecek sektörleri…

Mart ayından bu yana ya kapalılar, ya da açık oldukları kısa süreç içinde maliyetleri dahi karşılayacak para kazanamadılar.
Külliyen zarardalar yani…
Oteller, okul servisleri, okul kantinleri, internet kafeler, kırtasiyeler…
Sekiz ayı aşkın iş yapamıyor, para kazanamıyorlar.
Bunu gibi daha nice sektör resmen komada…
Zararları had safhada hepsinin…
Bazılarının da gelirleri yüzde 10’a, yüzde 20’ye düşmüş durumda, bildiğiniz can çekişiyorlar.

***
Bunun yanı sıra, salgının piyango gibi olduğu, gelirlerini 2’ye, 3’e katladığı sektörler de var.
Örneğin toptan ve perakende satış yapan işyerleri…
Hatta, kimyasal üretim yapan ya da satan, gıda üretimi yapan ya da satan işyerleri, sağlık sektörü…
Yukarıda saydığımız sektörler ölüm kalım mücadelesi verirken, aşağıda saydığımız sektörlerin işleri oldukça tıkırında.
Salgın süreci, yukarıda saydığımız sektörleri felç ederken, aynı salgın süreci aşağıda saydığımız sektörleri ihya etti.

***
Hal böyleyken, devletin salgın nedeniyle sağlamış olduğu kredi ve imkanlardan hem yukarıda saydığımız, hem de aşağıda saydığımız sektörler aynı oranda yararlanıyor.
Hatta…,
Aşağıda saydığımız işleri tıkırında olan sektörler, çok ihtiyacı olmamasına rağmen, devletin sağladığı imkanlardan diğerlerine göre daha fazla yararlanırken, asıl ihtiyacı olan zordaki sektörler bu imkanlardan daha az yararlanabiliyor.
Çünkü…
Bankalar, geri dönüşü garanti altına alma adına, kredi imkanlarını daha çok işleri tıkırında ve ihtiyacı olmayan bu sektörlere veriyor.
Durum böyle olunca da, devletin imkanları asıl ihtiyacı olan sektörlere ya az oranda gidiyor, ya da hiç gitmiyor.

Bunu önlemenin tek yolu, devlet imkanlarının sektörel dağıtılması.
Yani…
İmkanların zordaki sektörlere özel çıkartılması.
Daha Türkçesi; İmkanların işi tıkırında olan kesimlere değil de, can çekişen, ayakta kalma mücadelesi veren kesimlere tahsis edilmesi gerekiyor.

 

 

 

 

 

 

İlginizi çekebilir

TİLKİ KİM?

TİLKİ KİM?

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri