Ana Sayfa Yazarlar 15.08.2019 598 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Zavallılar!

Mübarek Kurban bayramının ilk günü Öğretmenevinde düzenlenen Bayramlaşma törenine katılanları görünce samimi söylüyorum ki içim acıdı..

Öyle bir hale geldi ki, anlamak veya anlatmak mümkün değil…
Nerede o ski bayramlar ve bayramlaşma törenleri diyerek seyrediyorum törene katılanları.. Ne kadar siyasi yalaka varsa sıraya girerek protokolde bulunanların yanaklara öpücük kondurduktan sonra masalarda dolaşmaya başlayarak fotoğraflar çektirip sosyal medyada “bayramlaşma törenine katıldık” görüntüsü ile bir yerlere mesaj veriyor zavallılar!

Mesela adam utanılacak bir iş yapıyor…
Yönetenlere olan yakınlığı ile hak etmediği bir göreve geliyor örneğin…
Ya da…
Siyasetteki konumu sayesinde hak etmediği işleri alıyor mesela…
Kısacası bal tutuyor parmağını yalıyor…
Suyun başında duruyor anlayacağınız…
Ama bunun ne eleştirilmesine tahammül edebiliyor ne de konuşulmasına.
Hiç hak etmemesine rağmen sonuna kadar hak ettiğine inandığı için, bütün çevrenin de böyle davranmasını istiyor iyi mi?
İşin kötüsü çevre de aynı şekilde davranıyor…
Ne konuşan çıkıyor, ne eleştiren, ne de yazan-çizen.
Hâlbuki herkes biliyor haksızlığın olduğunu…
Herkes biliyor kendisine yonttuğunu.
İşte bu yüzden fısıltı ile geçiştiriliyor haksızlık.
Biri çıkıp, doğruları söyleyerek yüksek sesle eleştirmeye görsün…
Sanki ayıp eden kendisiymiş gibi muamele görüyor.
Sonuç olarak…
Toplumda her naneyi yiyenler değil de, bunları eleştirenler utanacak hale düşüyor, düşürülüyor.
Arkadaş!
 Utanacağın işi yapma!
Yapıyorsan da çık “Ben bunu kendime hak görüyorum” de k hiç olmazsa reklamın olsun…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri