Örnek Proje..
Modern, çağdaş ve şehre vizyon kazandıracak projelerin öncüsü olan Ordu Büyükşehir Belediyesi, okulların bulunduğu bölgelerde farkındalık yaratmak ve okulların çevresi ile bütünlük oluşturmasını sağlamak için fonksiyonel duraklar tasarladı. OBB Başkanı Dr. M. Hilmi Güler tarafından sosyal medya hesabından tanıtılan ve yapılan eleştiriler üzerine tek tek incelenen durak modelleri, gelen öneriler doğrultusunda yeniden tasarlanarak vatandaşların tercihine sunuldu. Kamuoyunun talebi doğrultusunda belirlenen iki durak modeli, Ordu’daki okul önlerini renklendirecek. Duraklar ilk etapta Ordu Lisesi ve Dr. Mehmet Hilmi Güler Bilim ve Sanat Merkezi önüne yerleştirilecek.
İDDİA ÇOK…
Büyükşehir Belediyesi ile ilgili o kadar çok iddia konuşuluyor ki samimi söylüyorum duyduğumda “PES” dedim..
Duyduğum derken yanlış anlamayın sokak ağzı ile konuşmuyorum iddiaların sahipleri Büyükşehire yakın isimler…
Şimdi buradan o iddiaları yazmaya kalksam bana hemen “İspat” et diyecekler…
Bende iddia edeni söylesem belkide inkar edecek ama Allah’tan yanımızda tanıklar var…
Ben gazetecilik etiğine saygı duyduğum için elimde belgesi olmayan hiçbir duyduğumu yazmam, kimseyi suçlamam..
Ben buradan iddiaların varlığının can sıkıntısı olduğunu söylerim…
Sadece bir tüyo vereyim 300 milyon hikayesi kafa kopartmaya yetmiş bile….
İnanılmaz Yetki Sonuç; ŞUT!
Önce adamı getir imanılmaz yetkilerle donatarak sahaya sür 19 ilçenin eksiklerini belirlet aciliyetine göre yapılması için yetki ver sonra da önce yetkilerini sonra aracını daha sonra odasını boşaltmasını söyle ve son olarakta ORBEL Yönetim kurulundan istifasını isteyerek ŞUTU çek!
Bu son günlerde yaşanan bir görevden almanın kısa hikayesi.
Görevden almanın hikayesinin içi bu kadar boş değil!
Zatı muhterem hikayeti baştan sona anlatacakmış bizde dinlemek için bekliyoruz…
Ben biraz dinledim ama yetmedi!
“İYİ” Mesaj
Bir süre önce İYİ Parti İl Başkanlığı görevine seçilen Ekrem Şentürk, partisinin Ordu’daki yol haritasıyla ilgili bulunduğu açıklamalarda, Ordu’nun hakkını korumak için çalışacaklarını belirterek, “Ordu’da siyaset İYİ Parti ile birlikte hareketlenecek. Bunu niçin söylüyorum? Ordu’da bugüne kadar halkın yüksek teveccühlerine sahip olmuş diğer siyasi partilerimiz, İYİ Parti kuruluş sürecine kadar halk nazarında çok yoğun bir emek sarf etmediler. Yani oy toplamak için kapı kapı gezmediler, el sallama ile bu işi bitirdiler. Biz kapı kapı dolaşacağız ve ülkenin problemlerini, dertlerini anlatacağız. Halktan yetki ve talep arzu edeceğiz. İYİ Parti’nin kuruluş amaçları Ordu seçmen beklentilerine çok uygun. Çünkü biz Kuvayi Milliye ruhu ile Cumhuriyetin kurucu değerleriyle Ordu’da ve Türkiye’de milletin hayrına olan bir yönetim tarzı benimsemiş durumdayız” diyerek farkını ortaya koydu.
Ayhan’ın Halleri…
Giresunlu Ayhan, gece nöbetten erken tüyerek dostu Fadime’nin evine gider ancak Fadime’yi Dursun ile birlikte yakalar. Hemen silahına sarılır ve Dursun’a, “Madem sende Fadime’yi istiyorsun, onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum” demiş. Dursun kabul etmiş ve düello için ikisi birlikte yandaki odaya girip kapıyı kapatmışlar. Sonra bizim Ali ile Caner’in arkadaşı Ayhan kurnaz ya Dursun’a fısıldamış:
– “Aslında kimsenin ölmesine gerek yok. İkimizde havaya ateş edelim, sonra ölmüş gibi yere yatalım, Fadime ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur.”
Böylece ikisi havaya birer el ateş edip hemen kendilerini yere atmışlar. Fadime silah sesini duyar duymaz koşarak içeri girmiş, yerde yatan Ayhan ve Dursun’a bakmış ve bağırmış:
– “Nurettin, hayatıım! Çıkabilirsin, ikisi de öldü!”
Zulmü alkışlayamam, zalimi sevemem
-Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam!
Kimisi “lanet” okuyor, kimileri “hilafet”ten gayda çalıp, güdümlü medya üzerinden de öylesine algı yaratmaya çalışıyorlar ki, sanırsınız ki 83 milyonun isteğini dile getiriyorlar!
Oysa, sağdan bak 3-5, soldan bak yine 3-5 kişi bunlar!
Kimler mi?
Din adına Atatürk düşmanlığı icra edenler ile Atatürk adına din düşmanlığı yapanlar!
Evet; ben diyeyim “3-5”, siz anlayın; “3,5” kişi!
Mehmet Akif de bu zulüm sahibi zalimlerin tarifini “üç buçuk” diye yapmış zaten!
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım!
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.”
NE GARİP DEĞİL Mİ;
Artık bakıyorum da ne dağda tilki, ne ormanda çakal, ne de cehennemde şeytan falan kalmadı…Hepside etrafımızda artık, zaman dikkatli olma zamanı yani…
