Ana Sayfa Yazarlar 24.02.2020 424 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Okumalıyız….

Okulla yeni tanıştığımız yıllarda dergiler dağıtılırdı.
Koridordaki camlı dolapta paketleri görünce bilirdik ki…
O gün dergiler dağıtılacak.
Tutkuluyduk kitaba, gazeteye, dergiye…
Sevdalıydık kâğıdın kokusuna, hışırtısına…
Ders kitapları o dönemlerde piyasadan alınırdı.
Okullar açılmadan evlerde kitapların kaplanması adeta şenliğe dönüşürdü.
Eğitim yılı başında alınan ders kitaplarının neredeyse tamamını okur, yaz tatillerini çalıştığım için çok fazla fırsatım olmasa da boş zamanlarımı gazeteler arasında geçirirdim. Okuldan artan zamanlarda ve tatil günlerinde Gazete satıcılığı yaptığım için gazetelere ayrı bir tutkum vardı.
Rahmetli babam iyi bir AKŞAM Gazetesi okuyucusu olduğu için gazete mutlak girerdi evimize.
Hafta sonu gazetelerin ekonomik, kültürel, siyasi ve sportif gelişmeleri içeren dergilerini okumak ayrı bir zevkti.
Ayrıca gazetelerin kitap ve ansiklopedi dağıtım furyasından da çok nasiplenmiştik.
Uzun otobüs yolculuklarında gazeteler“Okuyabilir miyim?” diye izin isteyerek karşılıklı değiştirilirdi. Bir parkta gazete okurken birisinin nefesini ensenizde hissetmekten rahatsız olduğumuz o günler bugünlere tatlı anılar olarak taşınmış durumda.
Ve bugünler; günümüzde kitaplardaki bilgilerin tamamı internette.
Gazetede resim içermeyen yazılara göz dahi atmıyoruz.
Artık evlere gazete girmiyor.
Zorlanıyoruz okumaktan; bıkıyor ve bırakıyoruz hemen başladığımız kitabı.
Geçmişin o alışkanlıklarından tamamen uzaklaşmışız.
Çevreden etkilenmemek mümkün değil.
Bu olumsuz tablodan etkilenmemek için ayrı bir mücadele veriyorsunuz.
Televizyon ekranları sadece seyri temaşa için.
Okuma alışkanlıklarının kazanılması için kampanyalar yetersiz kalıyor.
Hâlbuki okurken kâğıt kokusunu hissetmeli, gazete sayfasını çevirirken hışırtıyı duymalı.
Hatta okunan gazetenin bulmacası doldurularak görev tamamlanmalı.
Okunan kitap yastığın ucunda durmalı.
Araştırmadan analiz ediyor, bilmediğimiz konularda çokça konuşuyor.
Duyumlarla yorumlar yapıyoruz.
Donanımlı olmanın yolu kitaplarla barışık olmak da yatıyor.
Kitapları tozlu raflarda saklayan değil…
Özümseyenlerden olmak dileğiyle…
İyi okumalar.

İlginizi çekebilir

Sahi; Neyi Bekliyorlar?

Sahi; Neyi Bekliyorlar?

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri