Bu gece kader gecesidir;

Kaderimizi Kur’an değiştirecektir.

İnsanlığın kaderini değiştirecek,

Bu gece Ruh-ül Emin inecektir,

Ölü insanlığa ruh gelecektir.

Bu gece sadece dua gecesi değildir.

Bu gece, söz verme gecesidir.

Bu gece, Kader, Kâdir, Kadîr, gecesidir.

Kaderi değiştiren Allah, her şeye Kâdirdir.

“Kadir Gecesi, bin aydan

Daha hayırlıdır!”

Bin ay 83 yıl eder,

Bu bir insan ömrüdür.

Kur’an, Muhammed(a.s)ı

“Âlemlere rahmet” yapmış,

Senin hayatını, ömrünü

Kadir yapmaz mı?

Bu gecede; Bu toprakları,

Vahiyden mahrum

Edenlerin Hidayeti ve

Islahı için, dua etmeli,

Çünkü çok susadık, kuruduk.

Kaderiniz, Kadir olsun,

Kadiriniz Kur’an olsun!

Eğer senin yüreğine,

Hayatına da inerse,

Ömrünü Kadir yapmaz mı?

“O gece boyunca melekler,

Rablerinin izniyle (ölü canlara)

Hayat taşımak için

Bölük bölük inerler;

Barış, huzur, güven taşırlar…

Ta şafak sökünceye dek!”

Zamanlar ve mekânlar

Kutsal değildir,

İçinde cereyan eden

Olaylar önemlidir.

Eğer kutsal (dokunulmaz)

Bir mekân olsaydı,

Bu “Kâbe” olurdu.

Oysaki Ezraki Kâbe’nin

60 kez yıkıldığından söz eder.

Yemenli Hıristiyan Ebrehe

Kâbe’ye saldırdığında

İlahi bir cezaya çarptırılırken,

Kâbe’yi mancınıkla yıkıp-yakan

Haccac engellenmemiştir.

Müşrikler Kâbe’nin içerisine

Putlarını doldurabilmişlerdir.

Zamanlar mukaddes olsaydı,

Bu Kadir Gecesi olurdu.

“Kadir Gecesi, bin aydan

Daha hayırlıdır! Buyrulur.

Her yılın kadir gecesi

Değişik geceler oluyor.

Hayırlı olan, inen vahiydir.

Bin ay, seksen üç yıl eder.

Bir insan ömrü demektir.

Ey insan! İndiği zamanı

30.000 kat değerlendiren vahiy,

İndiği çöl kasabası sakini,

Abdullah’ın oğlu Muhammed’i

‘Âlemlere rahmet’ bir elçi eden,

Sıradan çöl kasabası Mekke’yi,

“Kentlerin Anası” yapan;

Onun için paha bu gece biçilmez bir gece!

Doğumumuzdan ölümümüze kadar hayatımıza ölçü koymak ve insanlığa nizam vermek için Kur’an-ı Kerim’le buluşma gecesi..

İslam (Barış) düzeniyle zulüm karanlıklarını, adalet ve hakkaniyet aydınlıklarına çevirmeye geldiğinin dünyaya ilanıdır KADİR GECESİ.

gecesi..

Dünyanın çeşitli yerlerinde açlık ve sefaletle kan ve gözyaşı içinde olan mazlumlara yardım elini uzatmadır kar gecesi

KADİR GECESİ ; bin aydan hayırlıdır, yani ömre bedeldir. Yepyeni bir hayat için Kadir gecemiz Kader gecemiz olabilir.

Ramazan-ı Şerif ayının son on günü içerisinde Hz. Ömer (r.a.) Resûlullah (s.a.v.)’in kabrini ziyaret eder. Kabri önünde bir bedevinin dua ettiğini görür ve arkasında durup duasını dinlemeye başlar. Şöyle dua etmektedir bedevi:

“Yâ Rabbi! Bu senin Habibin, ben de kulunum. Şeytan da düşmanın. Eğer beni bağışlarsan habibin sevinir, kulun kazanır, düşmanın üzülür.

Beni bağışlamazsan habibin üzülür, düşmanın sevinir, kulun helak olur. Yarabbi! Sen habibini üzmekten, düşmanını sevindirmekten, kulunu helak etmekten daha cömertsin.

Yâ Rabbi! Araplar arasında Asîl insanlar vefat ettiklerinde kabri başında kölesini azat etme geleneği vardır. İşte Alemlerin Efendisi vefat etti. Kabri başında Beni cehennemden âzât et”.

Bunun üzerine Hz. Ömer yüksek sesle herkesin işiteceği ses tonuyla

“Ya Rabbi! Bu Bedevi’nin Senden istediğini ben de istiyorum” diye bağırır. Sakalı ıslanıncaya kadar hıçkıra hıçkıra ağlar. Bedevî dayanamaz ve:

“Ey Müminlerin Emiri! Sen de mi ağlıyorsun!”

Biz de Ramazan-ı Şerif hürmetine bütün kuvvetimizle bu duaya AMİN diyoruz ve Bizi de, Ana-Babamızı da, Sevdiklerimizi de, üzerimizde hakları olanları da tüm sevdiklerimizi, kardeşlerimizi de cehennemden âzât et Ya Rabbi diye Yalvarıyoruz…

Bu gece Ruhumuz  çok yorgun, tut yüreğimizden  Rabbim diyeceğiz

Nefsi bağımlıkları, zaafları senin için terkediyorum diyeceğiz

Son nefese kadar Allah’lı ve anlamlı hayat için söz veriyorum diyeceğiz.

Şairin dediği gibi;

“Allah’a ibadet eden,
              Ahirette sultan olur,
              Ömrünü Ramazan eden,
              Ahireti Bayram olur.”

Arif nihat asya ne güzel terennüm etmiş;

Yarının yollarında yılları da ramazansız bırakma Allah’ım…

Her şey bir Ramazan ayında bir dağın tepesindeki mağarada başlayan şu günlerde hanelerimiz “Hira” olsun, “Oku” emriyle başlayan Yüce  Kitabımız yârenimiz olsun,

Bizleri affa, mağfirete, Cennet ve Cemalullah’a ulaştıracak “O RAMAZAN BU RAMAZAN olsun..

Allah’ım yıkık dökük olan gönül evlerimizi

Ramazanı şerif hürmetine Rahmetinle tamir edebilmeyi lütfeyle..

Herkes için dua edeceğiz.

Çünkü çok susadık.

Kaderiniz, Kadir olsun

Kadiriniz Kur’an olsun!

Bir esenliktir ki,

Yağar tâ fecre kadar

Rahmet sağnağı…

Biliriz ki kirimiz

Kesemizden ziyade…

Yunmak istemez misin?

Affını dilenmeye yüz ister

Lakin

Ummak istemez misin?

Ummanlar söndürmez tamu yangınlarını…

Nedamet pınarından,

Bir damla olmasa da,

Yarım olsun

Ol dîvâna

Sunmak istemez misin?

Can kulağıyla duymak bu gece

Bakmak gönül gözüyle…

Neylersin ten gözünü?

Yummak istemez misin?

Ol Kâdir’in katında kadriniz âlî, du’âlarınız makbul ola…

Kur’an inmiş kaderiniz, yeni ömrünüz KADİR GECENİZ mübarek olsun.