Ana Sayfa Yazarlar 17.06.2021 337 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Bugün Farklı Bir Yazı…

 

Adam park ettiği aracına yaslanmış başka bir adamla sohbet ediyor.
“Yok arkadaş! Bizden adam olmaz!” diye başlıyor konuşmaya…

“Bak şimdi burası sokak arası. Şu geçen arabaların yaptığı hıza bak? Çoluk çocuk önüne çıksa ezip geçecek. Her şeyin bir kuralı var. Bu sokakta da hız kuralı var. Bak adam oraya hız tabelası koymuş.

Ama ne çare. Ne tabelaya bakan var ne de kurala uyan. O yüzden bu insanlardan bir şey olmaz”
Adam bunları söylerken, yaslandığı aracının kaldırım üzerinde olması kendisine zerre kadar sıkıntı vermiyor.
Kurala uymayanlardan yakınırken, kendisinin de kural tanımadığının farkında bile değil.
Ya da kendisi dışında herkesin kurallara uymasını istemek gibi bir hakka sahip olduğunu düşünüyor.

***
Adam çarşının orta yerinde oturduğu bankta önce paketindeki son sigarasını yakıyor, sonra paketi elinde buruşturmasının ardından dönüp, yanındaki adama anlatıyor…
“Şu pisliğe bak?” Diye başlıyor konuşmaya.
“Burası şehrin merkezi. En temiz olması gereken yer. Herkes eline ne geçtiyse atmış. Belediye de buraları temizlemiyor. Burası temizlenmeyecek de neresi temizlenecek? Yok valla biz adam olmayız. Avrupada bir tane atılmış çöp göremezsin. Belediye de günün her saati temizlik yapar. Pislik bizim ruhumuza işlemiş.” diyor.
Karşısındakinin söylediklerini başıyla onaylamasının ardından kalkıyor banktan.
Önce avucunda buruşturduğu sigara paketini kalktığı bankta bırakıyor, ardından biten sigarasının izmaritini baş ve işaret parmağının arasından fırlatıyor yanındaki ağaç dibine.

***
Adam kırmızı ışıkta geçen aracın arkasından korna çalarak tepki gösteriyor.
Yanındakine dönüp “Valla bunlardan adam olmaz” dediği sırada kırmızı ışıkta geçiyor.

***
Adam, hak etmediği halde bir göreve getirilmiş başka birini arkadaşına anlatıyor.
“Torpilini buldu koltuğu kaptı. Son derece yeteneksiz ve niteliksiz biri. Kabahat onda değil onu o göreve getirenlerde. O yüzden bu ülke adam olmaz.” diyor, ardından oğlu ile kızını parti sayesinde işe yerleştirdiğini anlatmaya başlıyor.
***

Adam içki masasında, yanındaki ile bir başka tanıdıklarını çekiştiriyor.
“Çok dedikoducu” diye başlıyor söze.
Yaptıklarını uzun uzun anlatmaya başlıyor.
Çok tehlikeli olduğundan tutun da ne yalakalığı kalıyor üçüncü şahsın ne dalkavukluğu.
“Dedikoducunun kralıdır” diye uyarısını yapmadan edemiyor.
Aslında saatlerce dedikoducunun dedikodusunu yapıyor resmen.
Masadan kalkarken de “Bu ülke adam olmaz azizim!”diyerek ayrılıyor mekandan.

***
Sonuç olarak…
Kim neden yakınıyorsa aslında aynısını yapıyor.
Nedense kendi yaptığı değil de, başkalarının yaptığı batıyor.
Aslında herkes eleştirdiği kişiler kadar defolu ama başkalarına yaptığı suçlamayı kendine yakıştırmıyor.
Herkes işin kolayını bulmuş.
Önce kızdığı olayı anlatıyor, sonra buna “Bu ülke, bu millet adam olmaz!” Diyor…
Aslında söylediklerinde haklılık payı var.
Bu ülke adam olmuyorsa, bunu sık sık söyleyenlerin de ülkenin adam olmaması adına verdikleri katkıdan ötürüdür…

İlginizi çekebilir

Tahammül ve Sabır

Tahammül ve Sabır

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri