“Papatya Falı Açmaya Devam”
Milletvekili aday listeleri YSK ya verilene kadar kimler aday olur olacak diye papatya falı açılıyordu.
Bugün ise papatya falı bu adaylarla hangi parti kaç vekil çıkarıra ya dönüştü.
Kimileri 3, AK Parti, 2 CHP 1 İYİ parti çıkarır diyorlar.
Kimileri 2 AK Parti , 2 CHP, 2 İYİ Parti alır diyor.
Kimileri 2 AK Parti 2 CHP 1İYİ Parti 1 MHP olur diyor..
Kimileri 2 AK Parti 2 CHP 2 İYİ Parti alır diyorlar.
Bize göre en mantıklısı ise 2-2-1-1 gibi maç başlar sonucu saha çalışmaları sonrasında belli olur.
Denklem böyle yapılıp yıkılıyor.
Elbette bu denklemin kesin ve net sonucu 14 Mayıs gecesi netlik kazanacak.
Ama bir gerçek var oda şudur, millet sandığa gidene kadar papatya falını açmaya devam edecekler.
Hadi hayırlısı…
UNUTMAYACAĞIZ!
İmar affı çıkarıp paraları kasaya koyuyorken binaların deprem güvenliğini sorgulamadığınız için canından olan on binlerce canın AHI var.
Bilim yok! İlim yok! Liyakat yok! Ortak akıl yok! Ve en acısı VİCDAN yok!”
Bilimden uzaklaşan bir anlayışın nerelere yöneldiğini depremzede çocukların nerelere gönderildiğine bakarsak görürüz. Bakın Nazım Hikmet’in Erzincan depremi sonrası yazdığı “Kara Haber” şiirinde yer alan “Yan yana sırt üstü yatan cansız bedenler!…
Uyanıp kaçamadılar/Kuş olup uçamadılar” sözlerinden bugüne kadar ne değişti? Kocaman bir hiç. Yine insanlarımız namussuz, şerefsiz ve alçakların sorumsuzlukları nedeniyle hayatlarını kaybetti.
Depremde insanlarımızın ölmesinin yanı sıra insanlık da öldü.
Elbette bunu da unutmayacağız!
SİZ HİÇ BÖYLE BEKLEDİNİZ Mİ?
Seçim sathına girdiğimiz şu günlerde depremzedelerimiz unutulmaya başlandı.
Deprem bölgesinde çadır ve konteynerler yaşayan depremzede vatandaşlarımız aç susuz, soğukta acılar içerisinde ayakta kalabilme mücadelesi veriyor. 6 Şubat’ta milletimizi acıya boğan depremin yaraları hala sarılamadı. Bakın depremzedelerimizi unutmamanız ve o acı günü yeniden hatırlamanız için paylaşılan şu sözleri iyi okuma gerek; “Siz hiç böyle aç susuz, soğuklar içinde! beklediniz mi?
Küçük bir boşluktan uzattınız mı parmaklarınızı? Betonların, demirlerin altında kalan kol ve bacaklarınızı kestirdiniz mi? Siz ‘Birkaç gün’ geç gelindiği için kangren olup uzuvsuz kaldınız mı? O yarım kalan hayallere binlerce yarım kalan bedenler eklendi… Siz ENKAZ kaldırdınız mı!
Gençler ve Emekliler…
Öyle bir seçime gidiyoruz ki gerçekten çok kritik…Aslında sadece bir cumhurbaşkanı ve milletvekillerini seçmeyeceğiz. Bir sistemi de oylayacağız. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile devam mı yoksa parlamenter sisteme geri mi dönülmeli ?
Seçmen sandığa giderken bunu da mutlaka aklının bir köşesinde tutacak.
Peki bu seçimin kaderini kim belirleyecek?
Gençler mi?
Yoksa emekliler mi?
Bu seçimde yaklaşık 7 milyona yakın yeni seçmen olacak.
Bunların 3,5 milyonu yurt dışında, kalan kısmı ise ülkemizde oy kullanacak.
Hiç de yabana atılacak bir rakam değil.
Gençler şüphesiz bu seçimin belirleyicisi olabilir.
‘Z Kuşağı’ dediğimiz bu gençler siyasete aslında uzak değiller…
Sosyal medyada sürekli siyasi gündemi takip ediyorlar.
Apolitik bir gençliğimiz yok anlayacağınız…
Bir de emekliler var tabi ki .
Seçimlerde en etkili kesim…
Onların ne yapacağı da merak konusu.
Kılıçdaroğlu’nun emeklilere bayramda 15 bin lira vereceğim vaadi oyları nasıl etkileyecek hep birlikte göreceğiz.
Sonuç olarak bu seçimin kaderini gençler ve emekliler belirleyecek.
KIZILAY’I DA KİRLETTİNİZ
Çocukken kumbaramızdaki parayı dağıtılan zarflara koyarak verdiğimiz Kızılay tüccar olmuş, çok fazla geriye gitmeye gerek yok…
Kızılay, Tekin Küçükali’nin görevden alınmasından sonra gerileme devrine girmiş, ardından iktidarın elinde oyuncak olmuştur.
Küçükali döneminde yükselişe geçen, sahip olduğu konum ile birilerinin ağzının suyunu akıtmasına neden olacak duruma gelen Kızılay ballı maaşların verildiği, çadırın ve gıdanın satıldığı kuruma dönüştürüldü. Peki bundan kim kazandı derseniz, bal tutan parmağını yalar misali Kızılay’ın en tepesindekiler ve avenesi.
Sözün özü, Arkadaşlar size helal olsun, Kızılay’ı bile kirlettiniz.
KÖPEĞİN HAVLAMASI
Eğer köpek sana havlamaya başlamışsa onu başkaları besliyor demek ki diye bir söylem vardır bilmem duydunuz mu? Bunu diyenler köpeğe haksızlık etmişler ama neyse. Köpek bile sahibine havlayanlardan daha onurludur. Yine de verilen tarife uyan kim var ise onları artık toplum olarak deşifre etmek gerek. İnsan olmanın erdeminde birlik, dirlik, inanç ve vicdan vardır. Bu nedenle vefasızlığı meslek edinenler yataklarına uzandıklarında ellerine kalbinin üstüne koyup bir düşünsünler insanlık, ülke ve millet için ne yaptım diye. Biraz düşünecek olsalar başkalarının sermayelerinden faydalanma yoluna gitmezler.
ÖNEMLİ UYARI
14 Mayıs’ta sandığı gideceğiz. Ülkemizin ve milletimizin geleceğini oylayacağız. Oy kullanırken mutlaka oy pusulasının arkasına bakınız. Eğer o sandığa ait mühür yoksa o pusula sahtedir ve geçersizdir.
Türkiye’nin ve Çocuklarımızın geleceği için Oyunuzu kullanırken bu ayrıntıya dikkat etmeyi unutmayın.
