DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Virüsü Es Geçmeyelim…
Hatırlıyorsunuz değil mi salgının ilk aylarını…
Ortada daha doğru dürüst vaka ve ölüm sayısı yokken yaşadığımız endişe ve korkuyu hatırlıyor musunuz?
Evlere kapanıp, burnumuzu dahi balkondan çıkartamadığımız o günleri unutmamışsınızdır.
Marketten aldığımız ne kadar eşya varsa sabunlu sulardan geçirdiğimizi, evi her gün dezenfekte ettiğimizi, kolonya ve dezenfektan kullanmaktan çatlayan ellerimizi kimse unutmamıştır.
Yine hatırlar mısınız?
Televizyondan salgın vaka ve ölüm sayılarını öğrenip endişelendiğimizde, çevremizde yakalanan olmadığı için kafalarımızın karıştığı oluyordu.
Salgına inanma ile inanmama arasında gidip geldiğimiz çok oldu hatırlayın.
Yavaş yavaş tanıdık isimlerin salgına yakalandığını duymaya başladık.
Ardından…
Bildiğimiz, tanıdığımız isimlerin virüs nedeniyle yaşamını kaybettiğini duymaya başladık.
Şimdi, sosyal medyaya girdiğimizde bile hemen her gün en az bir tanıdığın testinin pozitif çıktığını, bazı tanıdıkların karantina, bazılarının tedavi altında olduğunu, hatta bazılarının yoğun bakımda, bazılarının da yaşamını yitirdiğini öğreniyoruz…
Ama gelin görün ki; Buna rağmen bugün ne mart ayındaki endişeyi taşıyoruz ne de Mart ayında aldığımız tedbiri alıyoruz…
Belki…
Ya alıştık ya sıkıldık bu durumdan…
Fakat iyi yapmıyoruz!
Keşke dememek için tedbirimizi alalım…