1071 yılında Anadolu’nun kapılarını Türklere açan Malazgirt Zaferi’nin 950. yılının gurur ve heyecanını yaşıyoruz.
26 Ağustos 1071 tarihinde; şehit olmayı göze alıp, Anadolu’yu Türk Yurdu yapmaya ant içmiş Sultan Alparslan liderliğindeki Türk Ordusu, kendisinden dört kat daha kalabalık Bizans Ordusunu yenerek, Türk Milleti’ne Anadolu’nun kapılarını ardına kadar açıp, ebedi bir vatan edindirmiştir.
Türk tarihi, diğer milletlere örnek olacak birçok zaferle doludur. Malazgirt Zaferi, Türk Milletine yeni bir yurt, yeni bir tarih hazırlamasının yanında, Dünya tarihinde de bir dönüm noktası olmuştur.
Malazgirt Zaferi’yle, Bizans’ın baskıya, zorlamaya, sömürüye ve adaletsizliğe dayalı yönetim anlayışına Anadolu topraklarında son verilmiş, bu coğrafyadaki halklara Türk Milleti’nin kadim zamanlara dayanan adaletli, merhametli ve hoşgörülü yönetim anlayışı gösterilmiştir.
Sultan Alparslan’ın adaleti, merhameti ve hoşgörüsü bu topraklardaki yaklaşık bin yıllık kardeşliğimizin temelini oluşturmuştur. Bugün, milletimiz aynı inanç ve kararlılıkla kardeşliğine sahip çıkmakta, geçmişinden daha görkemli bir geleceğe ulaşmak için birlikte çalışmaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle 26 Ağustos 1071 yılında kazandığımız Malazgirt Zaferi’nin 950. yıldönümünde başta Sultan Alparslan ve şanlı ordusu olmak üzere Anadolu’yu bizlere ebedî bir vatan kılan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize sonsuz minnetimizi sunuyorum.