Tiyatro, toplumsal hayatın içinden çıkan ve insanın özünü araştırıp, farklı yönleriyle tekrar insana ve dolayısıyla topluma yansıtmayı amaçlayan bir sanattır.

Her dönemde ve her toplumda çeşitli şekillerde var olan tiyatro; iyi, kötü tüm yanlarıyla insanı yine insana anlatmak suretiyle, insan yaşamına güç ve donanım, toplumsal gelişim sürecine ise hız kazandırmaktadır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözleriyle sanatın, insan hayatındaki değeri ve rolünü belirtmiştir. Ülkemizin estetik ve sanatsal yönden gelişmesine katkılarını başarıyla sürdüren ve köklü bir geleneği olan Türk tiyatrosunun daha da güçlenmesi için Türkiye Cumhuriyeti olarak sanatın ve sanatçının her zaman yanındayız.

İlimize de köklü bir mazisi olan tiyatro, Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu(OBKT) adıyla 1964 yılında kurulsam hale gelmiş ve o tarihten buyana buyana perdelerini hiç kapatmadan faaliyetini sürdürmektedir.

Bir kültür ve sanat şehri olan Ordu’da, değişik sivil toplum kuruluşları içinde tiyatro etkinlikleri ve faaliyetlerinin sürdürüldüğünü büyük bir memnuniyetle görmekteyiz.

Devlet Tiyatroları sahnesinin de ilimizde olması, Orduluların tiyatroya, sanata, kültüre ne denli önem verdiklerinin açık bir göstergesidir.

Bu duygu ve düşüncelerle, her seferinde değişik bir rol üstlenerek, daha güzel bir dünya için hizmet veren tüm tiyatro sanatçılarımızın ve tiyatro seyircilerinin 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutluyorum.