Ordu Valisi Tuncay Sonel’i ziyaret edip, onunla ilgili bir fikir sahibi olmamak mümkün mü? Kendisiyle makamında veya her hangi bir yerde karşılaştığınızda sohbet ettikten sonra  müthiş bir insan sevgisine samimiyetine ve donanıma sahip olduğunu anlıyorsunuz.. Özellikle Of Kaymakamlık sürecinde başlayan insanlarla kolay samimi diyalog kurma kaynaklı olsa gerek; kısa sürede mahalle mahalle her noktaya hakim bir duruma gelmiş.
Nereyi sorsanız, duraksamadan bilgi verebiliyor.
Sporu, turizmi, kentin planlamasını önemseyen bir isim. Süre doldurmaya değil, belikli,  şehre kazandırmaya ve geride elle tutulur bir şeyler bırakmaya gelmiş … Samsun ve Trabzon’un arasında kalan bir kentin valisi olması hasebiyle, yatırım yarışının hep içerisinde… Gelişen ve dönüşen kentler arasında Ordu’nun geride kalmaması için fazlasıyla mesai harcıyor… Büyük şehir Belediye Başkanı Dr.M.Hilmi Güler ve Altınordu Belediye başkanı Aşkın Tören’le ve diğer  ilçe Belediye başkanlarıyla istişareden kaçınmayan, çözüm odaklı valiliği benimseyen bakış açısına sahip. Biraz geriye gidelim. Sonel’in Ordu valiliğine atandıktan sonra  göreve başladığı ilk zamanlara… Kente geldiğinde Pandemi sürecinin başlarıydı… Virüs vakaları bir anda Ordu’yu haritalarda kıp kırımızı yaparak Türkiye 1liğine taşımıştı. Bu durum  vatandaşlarda bir tedirginlik başlatmıştı. Valimiz böyle 1. Olmayı kabullenemiyordu çünkü onun liderlik tarzı vardı ama bu şekilde değildi! Hemen kolları sıvadı Sağlık Müdürü  Dr. Mustafa Kasapoğlu ile istişarelerde bulunarak alınması gereken önlemlerden önce hastanelerdeki durumları masaya yatırarak eksikliklerin giderilmesi için Ankara trafiğini yoğunlaştırarak çözüm için çok önemli adımlar attı ve bunda da başarılı olduktan sonra beraberine Altınordu Kaymakamı, Emniyet Müdürü Garnizon Komutanı ve Sağlık Müdürünü alarak sahaya çıkarak vatandaşları sokakta  esnafları işyerlerinde ziyaret ederek onlara bu sıkıntıdan hep birlikte kurtulacağız derken sabır gösterilmesi konusundaki hassasiyetini belirtiyordu.

Fazla uzatmaya gerek yok sonuç ortada geçen hafta sonu 50’nin altına inen vaka sayımız bir ilçemizdeki rehavet sonucunda bir anda 90’lara tırmanmasından sonra duruma el koyan Vali Sonel yaptığı toplantı sonrası “rehavete kapılmak yok” açıklaması ile durumun ciddiyetini ortaya koyuyordu. Dileğimiz vaka sayılarının önce tek haneye inmesi sonra hepten yok olması, bunu da birlikte  başaracağımıza inanıyorum sözleri bizlere cesaret veriyordu,,

Demiştim ya, Valimiz zor bir süreçte Ordu Valiliğine atandı..Tunceli’de ayrılırken özellikle şehit aileleri yetim kalmış çocuklar ile kendilerini devletin şefkatli kollarına bırakan yardıma muhtaç ailelerin gözyaşları her şeyi ortaya koyuyordu.

Ordu valiliği görevine başladığı günlerde kendine has üslubu ve yol haritası bizlere adeta farklı bir “vali” profili çiziyordu.

Hakkında yazılanların anlatılanların az olmadığını görmeye başlayınca heyecanlandık. Ordu sadece bir valiye değil her zaman elini uzatacağı gönlünü açacağı kapısını çalmadan gireceği bir “Dosta” kavuşmuştu. Kısa sürede ayırım yapmadan 19 ilçesiyle  Ordu coğrafyasında yaşayan  herkesle buluşup kaynaşarak “sizin valiye gelmenize gerek yok valiniz size gelir” mesajı veriyordu.

Şehir ve gazi aileleri yetim çocuklardan tutun Engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere kimsesizlerin kimsesi oldu.

Sadece bunlar mı , Sağlık başta olmak üzere Eğitime verdiği önemi nasıl unuturuz, 1 yıl içinde 40 adet farklı okulu Devlet Vatandaş işbirliği ile Ordu eğitimine kazandırmak kolay değildi.

Sporu unutmadık. Ordu’nun 1967 yılında kurulan 2.Amatör kümede sadece ismi bulunan efsane Ordusporumuzu  küllerinden doğması için başlattığı çalışmalar meyvesini vermeye başladı dün bu konuda  yaptığı özel bir toplantının son durumlarını yakında açıklayarak beklenen müjdeyi verecek.

İş dünyası ve esnaflarımıza yaptığı ziyaretlerde onlarla kurduğu gönül köprüsünün Ordu’nun geleceğine çok önemli projeleri kazandırma yolu olacağı inancındayım.

Kısacası Ordu valisini valide Orduluları benimsedi birbirlerini sevdi…