Dün yazmıştık bu köşede…
Özellikli siyasetçilerin ve seçilmiş yöneticilerin Ramazan ayında bir ailenin evine konuk olup, birlikte iftar açmalarının çok yapmacık geldiğini söylemiştik.
***
Hele hele…
Bu iftar yaptıkları aileler, işçiler, öğrenciler ile  fotoğraflarını basına servis etmeleri, sosyal medya hesaplarından paylaşmaları, yaptığı  iftarı duyurmak için dokuz takla atmalarının  çok ama çok samimiyetsiz geldiğini dile getirmiştik.
Dahası…
İftar yapmaya gittiği evde yer sofrasına çömelerek ya da ocağın başında yemek yapıyormuş havasına girerek, hatta çay servisi yapıyor gibi yaparak çektirdiği fotoğrafları yayınlamalarının çok basit ve seviyesiz olduğunu belirtmiştik…
***
Nedense…
İftara gidilen evlerde, önlerine sadece çorba kâselerinin konulmuş olmasının, masanın üzerinde sadece ekmek, peynir, zeytin bulunmasının mizansen olduğunun ayan beyan ortada olduğunu söylemiştik.
***
Yazımızı okuyan bir okurumuz yazmış…
Önce “Ben de aynen sizin gibi düşünüyorum. Bu yaptıkları tribünlere oynamaktan başka bir şey değil” diyor.
Ardından da şunu söylüyor: “O dar gelirli ailelerin evine, öğrenci yurtlarına, işçilerin işyerlerine iftara gidip şov yapanlar bir kere de o insanlara evlerini açsalar ya! Hiç değilse Valiyi örnek alsınlar oda Yurtlara gidiyor tabildot tabağı elinde sıraya giriyor yemeğini kendi alıyor sonra çat kapı evlere gidiyor vali konağının kapılarını vatandaşlara açarak sofrasını paylaşıyor”
Sahi!
Neden her Ramazan geldiğinde seçilmiş siyasetçiler  fakir ailelerin, öğrencilerin evlerine, işçilerin işyerlerine gidip iftar yapar?
Neden bir Ramazan da evlerini o insanlara açıp, bunu basına servis ederek, sosyal medya üzerinden paylaşmaz?

Nasıl bir evde, nasıl bir imkan içinde, nasıl rahat bir hayat yaşadıkları bilinmesin, görülmesin diye olabilir mi?