Bunları Düşün!  

Yani “Koronavirüs bana bir şey yapmaz” diyerek maske, mesafe ve temizlik üçlüsüne dikkat etmeyen…

Normalleşmeyi eskisi gibi yaşamak olarak algılayan güzel kardeşim tüm bunları düşün…

Yani şimdiden düşün istersen…

Tüm yaşayacakların senin eserin olacak…

Yazın biraz taviz vermediğin sosyal yaşantının bedeli gibi karşına çıkacak…

Ya sen hasta olacaksın ya da sevdiklerin…

Senin gibilerin duyarsızlığın yüzünden hastanelerde yer kalmayacak!

Hastayken ‘geçmiş olsun’ ziyaretine gittiklerin de senin kapını çalacak…

Yakının cenazesinde, iadeyi ziyaretle bu kez de onlar virüs kapacak…

‘En büyük asker bizim asker’ diye uğurladığın arkadaşların, büyüklerinin cenazesinde “En büyük babaanne senin merhum babaannen” diye seni teskin edecek…

Onun için şu zor günlerde maske mesafe ve hijyen konusunda hatta kalabalık ortamlarda bulunma konusunda da biraz daha düşün…

ŞENTÜRK’TEN TEPKİ  

İyi Parti Ordu İl Başkanı Ekrem Şentürk, “Ordu Devlet Hastanesi girişindeki panoda yer alan ay-yıldız arması söküldü yerine bakanlığın logosu koyuldu. Ay-yıldız Türk milletinin bağımsızlığının, hürriyetinin sembolüdür. O bizim için namustur, onurdur. Türk milletinin değerleriyle oynamak isteyenler kimlerdir? Salgın döneminde halkın sağlığıyla meşgul olması gerekenlerin ay-yıldızımızı hedef almaları manidar değil midir? Bir zamanlar, resmi kurumlarımızdan T.C. ibarelerini indirme yarışına giren FETÖ zihniyeti, yeniden mi nüksetti? Yeni versiyon FETÖ, Ordu Devlet Hastanesinden mi hamle yapmaya başlıyor. Ordu halkı bayrağını, ay-yıldızını ölümüne sever. Ordu halkının vatan, ay-yıldız sadakat ve sevgisini kimse test etmeye kalkmasın. Türk milleti, bayrağı namus bilir, ezan bilir, hürriyet bilir. Her kim bu değerlere el ve dil uzatırsa; o elleri ve dilleri de Türk milleti koparmasını bilir. Bu mazide böyle oldu, atide de böyle olacaktır” dedi.

DUYGU GÜNAYDIN GAZETEMİZDEN AYRILDI.  

Uzun yıllar Gazetemizde görev yapan çalışma arkadaşımız Duygu Günaydın(Yıldırım) evlilik nedeniyle gazetemizdeki görevinden 5.03.2021 tarihinde ayrılmıştır.

Arkadaşımıza gazetemize vermiş olduğu emeklerinden dolayı bir kez daha teşekkür ediyor evlilik yaşamında mutluluklar diliyoruz.

Her ne kadar arkadaşımız sosyla medya sayfasında yaptığı paylaşımlarında tazminat olarak istediği parayı alamadığı için serzenişinde bulunsada gerçeği yansıtmamaktadır. Biz kendisine emeğinin karşılığı olmasada içinde bulunduğumuz pandemi şartları içerisinde bir iş veren olarak tüm imkanlarımı zorlayarak tatmin edici bir meblağ teklif etmemize rağmen kendisi kabul etmemiş Avukatına gideceğini beyan ederek  mahkemede hakkını arayayacağını söyleyip işyerimizden ayrılmıştır.

Şahsım olarak bugüne kadar hiçbir canlının hakkını yemeyen biri olarak imkanlarımız  dahilinde kendisine bir teklifte bulunarak helallaşarak ayrılmak istediğimizi belirtmemize rağmen kendisi tarafından kabul görmemiştir.

Bundan sonrasına kararı  sanırım yüce Adaletin temsilcileri mahkemelerimiz verecektir.

İçi Sızlamış…

Hemen hemen her gün akşam saatlerinde  çöp konteynerlerinin içini karıştıran insanlarla karşılaşıyoruz.

Kimilerinin yiyecek bir şeyler aradığını, bazılarının da  kağıt ve diğer atıkları topladığını söyleyen  bir büyüğümüz “bu görüntüler çok üzücü. Eskiden bu tür görüntüler Pazar yerlerinde olurdu. Şimdi şehrin merkezinde sık sık olmaya başladı.” derken içinin sızladığınıda sözlerine ekledi.

Bu tür görüntülerin olmaması gerektiğini söyleyen ve çöp konteynerleri içinden yiyecek ve atık toplayanların bir şekilde engellenmesi ve ihtiyaçlarının bir şekilde karşılanması gerektiğini bir kez daha bu köşemizde dile getiriyoruz.

      O Potansiyel!  

Hep aynı laflar, hep aynı sözler…

Yani artık…

Yan kompartımandaki adamın dediği gibi…

Bu kentin yöneticileri, temsilcileri…

Konuşmak ve bildiğimiz şeyler bilmem kaç yüzüncü kez tekrarlamak yerine…

Ordu’nun var olan potansiyelini bir harekete geçirseler de…

Biz de inansak!

Memleketin insanı, gençleri sürekli “Ordunun potansiyeli var” sözlerini duymaktan bıktı artık!

Ha gayret…

Bir kalkıverin, kafanızı bir kaldırıverin de…

Sürekli söylediğiniz şu potansiyeli bir harekete geçiriverin artık!

Bunlardan Her Yerde Var!   

“İçlerinden biri” olarak güvendikleri ve sevdikleri insanları seçen…
Seçtikleri insanların süreç içindeki değişimini, kendi yaşamlarında hiçbir değişim olmamasına hatta kendi yaşam kalitesi giderek düşmesine rağmen memnuniyetle karşılayan…
Kendisine hükmeden insanların zenginlikleri ve güçlerini adeta kendi zenginliği ve gücü gibi gören…

Ciddi meselelerin hiçbirini ciddi bulmayan ve bu yüzden de, tartışılan ciddi meselelerin hiçbirini umursamayan…
Kesinlikle ulaşılamaz, ikna edilemez, fikri değiştirilemez bir kitle var…
Sağda ya da solda diye bir saptama yapmıyoruz…
O partide ya da bu partide olduğunu da söylemiyoruz.
Zira…
Her yerde varlar…
“Doğru’nun”  ne olduğuyla asla ilgilenmiyorlar…
İlginçtir…
İktidarları işbaşına getiren de bunlar, işbaşından götüren de sözünü ettiğimiz bu kesimdir…