Ana Sayfa Tokmak 8 Haziran 2020 2764 Görüntüleme

TOKMAK 8 HAZİRAN 2020 PAZARTESİ

TOKMAK 8 HAZİRAN 2020 PAZARTESİ

Kime İnanacağız!

 

Sağlık Bakanı tarafından her gün coranavirüs salgınına ilişkin rakamlar açıklanıyor.
Test yapılanların sayısı…
Vaka sayısı…
Ölen sayısı…
İyileşen sayısı…
Bunlar tamam da…
Bir de teşhis konulmadan hasta olan, yoğun bakımda bulunan hatta ölen insanların olduğundan söz ediliyor.
Yani…
Yapılan coranavirüs testinde negatif çıkan, fakat durumu ağır olduğu içim MR görüntülemesi çekilen, görüntüde virüslü olduğu tespit edilen, kısacası ne olduğu bir türlü belli olmayan hastaların olduğu söyleniyor.
Hatta.
Ordu’daki Devlet Hastanesi’nde bile bu tipte bir hayli hasta olduğu ifade ediliyor…
Testte pozitif çıkmadıkları için bu hastaların corona hastası olarak kayıtlara girmediği belirtilirken, bu acayip durum hakkında bir açıklama yapılması isteniyor.
Bizden söylemesi…

 

 

 

Salgın  Fırsatçıları!

Salgın nedeniyle pazarlarda meyve ve sebze seçimine son verilmesini sonunan kadar destekliyoruz.
Bunun, virüs yayılmasına engel olacak güzel bir uygulama olduğu ve ilk etapta karar doğru gibi görünüyor. Ancak Pazar alışverişlerinde gördüğümüz yaşadığımız kazıklanma uygulamaları bizi şaşırttı ve  bu uygulamanın vatandaşlara olumsuz etkisi olduğuna kanaat getirdik. Çünkü sebze ve meyvelerin miktarını ellerinde eldivenli pazarcılara söylediklerini, bunun üzerine pazarcıların da istenilen miktar kadar sebze ve meyveyi torbalara koyduğunu ancak eve gelip aldığınız sebze ve meyveleri açtığınızda, içlerinde yenmeyecek oranda çürümüş ve ezilmiş meyve ve sebzelerin olduğunu görüyorsunuz. İçlerine mutlaka birer ikişer bunları koyuyorlar. Yani siz yiyemeyeceğiniz meyve ve sebzeleri de almış olmanız adeta sizin kaazıklandığınızın göstergesi oluyor.
Pazarlarda meyve sebze seçilmemesini ancak pazarcıların da bu durumdan istifade ederek insanlara çürük ve ezik sebze ve meyve ittirmemesi gerektiğini düşünüyoruz…

 

 

Sağlık ve Ekonomi…

İki hayati önemi olan konu…
Yaşadığımız salgın sürecinde sağlık ile ekonomi arasına tam anlamıyla sıkışıp kaldık…
Sağlığımız için eve kapanmalıyız, ekonomimiz için dışarıya çıkmalıyız.
Sağlığı güvence altına aldığınızda ekonomi bozuluyor, ekonomiyi canlandırdığınızda sağlık elden gidiyor.
Ne yazık ki böylesine ikicikli bir süreç içindeyiz.
Ne tam anlamıyla evlere kapanıp sağlığımızı güvence altına alabiliyoruz, ne de tamamen dışarıya çıkıp ekonomiyi kurtarabiliyoruz.
Ne eve kapandığımızda sağlığımızla mutlu oluyoruz, ne de dışarıya çıktığımızda ekonomimizle.
Bu işin sonu nereye varır bilemiyoruz ama umarız bu sürecin sonunda hem sağlığımızdan hem de ekonomimizden olmayız.

 

 

 

HERKES MASKELİ!

Korona için bir numaralı uyarı…

Mutlaka maske takın!

Uyarıyı yapanlara hayret ediyor ve soruyorum:

Bu milletin nerede ise  yüzde 90’ı maskeli olduğunu görmüyor musunuz?

Hem de sözlükte karşılığı “riyakârlık” denilen doğal maskeli!

Maskeli filmler bile yapmadık mı?
Maskeli Beşler!
Maskeli Süvari!
Maskeli Balo!
Maskeli Siyaset!
Maskeli İlişki!

 

HÜR OLMAK!…

Ülkenin birinde, adamın biri kafayı çekip sarhoş olduktan sonra da başlamış krala saymaya: “Kendini beğenmiş, kibirli, bencil adam!”
Yakalayıp götürmüşler tabii.
Derhal ağır hapis!
Adamcağız dövünüp dururmuş:
-“Yahu beni deli mi sanıyorsunuz? Sonra ben hür değil miyim?”
-Hürsün ama Deli de değilsin!
-“Hürsem istediğim gibi bağıramaz mıyım?
-Bağırırsın bağırmasına da, ama bu ceza ondan değil.
-“Ya neden?”
-“Önemli bir devlet sırrını açığa vurmaktan!

İNSANLARIN ÇOĞU..

Kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendini sevilmeye layık görmediği için,
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.
W. Shakespeare

İlginizi çekebilir

TOKMAK

TOKMAK

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri