REKTÖR KİM OLACAK
Sadece 75 adayın değil Ordulularında merakla beklediği Ordu Üniversitesi’nin yeni rektörü bu hafta belli olacak.
Ordu Milletvekillerinden sadece MHP Milletvekili Naci Şanlıtürk’ün desteğini alan Rektör Ali Akdoğan’ın yeniden atanmasının zor olacağı görüşünün hakim olduğu kulislerde Enginyurt, Aşkın ve Yılmaz isimlerinin ön plana çıktığı ancak bir başka olasılığın ise Ordu dışından bir Ordulu ismin rektör atamasının gerçekleşeceği konuşuluyor.
Rektör olmak için başvuran 75 aday Ankara’da Yüksek Öğretim Kurulu’nda (YÖK) mülakata girdi. ODÜ’nün rektör adayları YÖK’te oluşturulan mülakat komisyonunda kendilerini tanıtıp, projelerini anlattılar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hafta Ordu ile birlikte 12 Üniversiteye rektör ataması yapacağı öğrenildi.
BOŞ GÜRÜLTÜ!
2024 yılında yapılacak olan yerel seçimlere adım adım yaklaşılıyor.
Her zaman olduğu gibi mevcut belediye başkanlarını itibarsızlaştırmak, onlara çamur atma dönemi başladı. Daha şimdiden kendi gözündeki çapağı görmeyip ona buna laf atanlar meydana çıktı.
Çıkar akıllının biri eleştiride yapmayalım mı derse ona da şaşırmam.Çünkü bu tipler kendilerini çok akıllı sanıp nedense hep seçim dönemi eleştiri haklarını kullanırlar. Ya da kapı arkası kulislerle klavye kabadayılarını kullanırlar.
Neden bu anlayıştan vazgeçilmez derseniz, yetersiz, çaresiz, donanımsız ve üretimsiz olanlar ile koltuk peşinde koşanlar hiç bitmedi de ondan. Belediye başkanlığına oynayanların kapı arkası tezgahlarını ya da oyunlarını 40 yılı aşkın gazeteci olarak çok gördüm ve şahit oldum.
Gönlünde adaylık yatanların, ya da koltuk sevdası olanların sağdan soldan “estarabim” yapıp mevcut başkanlara çakması artık bir anlam taşımıyor. Çıkarsın delikanlı gibi ben şunları yapacağım, makamda oturandan daha iyi yöneteceğim dersin.
Eğer yüreğin yok diyemiyorsan boş gürültü yapıp ortalığı bulandırmanın alemi yok.
Nerede Kaldı, O Seçmenler
Bizim ülkemizde üç grup seçmen profili vardı.
Birincisi: Politik-ideolojik seçmenlerdi.
Bu kategoriye giren seçmenler daha seçim yapılmadan kime oy verecekleri belli olan seçmenlerden oluşuyordu.
***
İkincisi: Lider seçmenleriydi…
Siyasetle ya da ideoloji ile alakaları yoktu bu seçmen grubunun.
Lidere bakarak oy veriyorlardı.
Liderin kimliği, karizması, konuşması, davranışları hatta yürüyüş şekli bile bu seçmen grubunun üzerinde etkili oluyordu.
***
Üçüncüsü ise: Konjonktür seçmenleriydi…
Yani gidişata göre pozisyon alıp, oy tercihi değişebilen seçmen grubuydu.
“Kim benim yaşamımı daha iyi hale getirecek” meselesi ile ilgileniyordu.
***
İşte; seçimlerin kaderini de bu üçüncü grupta yer alan seçmen grubu belirliyordu.
Zira…
Üçüncü grupta yer alan bu seçmenlerin oranı ekonomi iyiyken yüzde 3-5’lere, ekonomi kötüyken yüzde 18-20’lere yükseliyordu ki seçimlerin yapılmasına aylar kala bu grubun oy oranının yüzde 20’lere dayandığından bahsediliyordu…
Ama-fakat-lakin…
Son yapılan seçimlerde siyasetteki bu gelenek de çökmüş oldu.
ALTTA KALANIN CANI ÇIKSIN!
Keloğlan diyardan diyara seyahat ederken yol üstünde bir handa birkaç günlüğüne konaklamaya niyetlenmiş.
Keloğlan’ın fazla parası olmayınca; hancı Keloğlan’a bir başkasıyla kalacağı bir oda göstermiş.
Keloğlan bakmış odada bir ranza, gitmiş ranzanın alt katına yatmış.
O gece birileri gelip ranzada yatanlara bakmışlar. “Bunlardan birini dövelim!” demişler. İçerinden biri; “Altta yatanı dövelim!” demiş. Keloğlan’ı dövmüşler.
Ertesi gece yine gelip, “Altta yatanı dövelim” deyip, Keloğlan’ı dövmüşler. Ertesi gece yine… Sonraki gece yine… Her gece aynı şey olunca artık Keloğlan’ın canına tak etmiş.
“Yahu niye hep beni dövüyorlar?” deyince odada kalanlardan biri “Bu gece de üstte yat” diye, sinsice tavsiyede bulunmuş…
Akşam adamlar yine gelmiş:
“ Ya biz niye hep alttakini dövüyoruz, biraz da üsttekini dövelim!” demişler…
Not- Fıkra; vergi artışları, zamlar ve enflasyon faturasının hep alt kesimlere çıkartılması üzerine günün anlam ve önemine binaen köşemize alınmıştır.
YEME İÇME GÜNLERİ…
Temmuz’da çok ilginç günler var.
Çoğunluğu yiyecek sektörüyle ilgili.
Yiyelim, içelim tüketelim…
****
Geçtiğimiz gün Dünya Dondurma Günüydü.
Perşembe günü Lolipop günü.
21 Temmuz Lamington Keki ve Abur Cubur Günü.
22 Temmuz mango.
****
23 Temmuz fıstık ezmesi ve Büyükanneler Günü.
24 Temmuz Tekila ve Kuzenler Günü.
26 Temmuz Kahve Sütü Shake ve aynı zamanda Teyzeler Amcalar Günü.
****
Bu da daha çok bize özel;
28 Temmuz ‘Aşure Günü’
29 Temmuz Lazanya Günü.
30 Temmuz Dünya Cheesecake Günü
Ve 31 Temmuz Ahududu Pasta Günü
FINDIK YEVMİYELERİ
Altınordu Ziraat Odası’nda bir araya gelen Ziraat Odaları başkanları yaptıkları toplantının ardından fındık hasadında çalışacak işçi yevmiyelerini belirledi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, alınan kararların tavsiye kararı olduğunu söyledi. Soydan, 16 yaşından küçük çocukların fındık hasadında çalıştırılmasının yasak olduğunu ve çalışan ve çalıştırana bin 300 TL para cezası uygulanacağını belirtti. Soydan, “Fındık hasadında bugünkü bizim en alt taban günlük yevmiye, yemek işçiye ait olduğu takdirde 448 olarak belirlenmiştir. Kilogram hesabıyla fındık toplayan işçi ücretlerinin kilo başına 3 lira 20 ödeme yapılacak. Belirlediğimiz tavsiye niteliğindeki karara göre dayı başları 15 işçiye kadar 492 TL, 15 işçiden fazla olanlar 505 TL ücret alabilirler. Yani çift yevmiye gibi bir açıklamamız şu anda mevcut değildir, yoktur. 10-15 arası işçi için aşçılara 448 TL, çuvalcılara da 492 TL olarak belirlenmiştir. 15 ve üzeri işçiler için aşçılara 492, çuvalcılara da 505 TL belirlenmiştir. Kiloyla toplanan bahçelere çuvalcı ücretinin 519, katırcı ücretinin katı ile birlikte 961 TL olarak belirlenmiştir” dedi.