19 Eylül Musiki Cemiyetine Alkış…
Ordu 19 Eylül Musiki Cemiyeti, yeni yıl konseri için çalışmalarına start verdi.
Ali Karahan’ın şefliğinde 32 korist ve 14 saz ekibiyle perşembe günü Şarkiye Mahallesi’ndeki dernek binasında Pazartesi ve Perşembe akşamları bir araya gelen Musiki Cemiyeti üyeleri, yeni sezonda da Ordulu sanatseverlerin kulaklarının pasını silmeyi hedefliyor
Dernek binasında çalışmalarını izlediğim Musiki Cemiyeti üyelerinin şehrimizde çok önemli bir sanat boşluğunu dolduruyor.
Geçmişten günümüze şarkıları mırıldanmak onların hayatımızdaki yerini hatırlamamızı sağlayan başta Ali Karahan büyüğümüze ve Musiki Cemiyetinin tüm üyelerine teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyırum.
Cemiyetin saz sanatçıları ise şu isimlerden oluşuyor; Yurdal Karahan (şef saz-viyola), Uğur Yiğit (kanun), Neşide Tanrıverdi (Keman) İncila Sağra(Keman) , Nermin Aydın(UD), Cumhur Sağlam(UD), Hayrunnisa Sönmez (UD), Kadir Yiğit (ritim sazlar).
19 Eylül Musiki Cemiyeti’nin 32 kişilik korist ekibinde şu isimler yer alıyor; Emine Vildan Yeşiltepe, Doğan Yiğit, Nihal Yüksel, Ayhan Aksu, Üstün Türközer, Yusuf Yurdakul, Bahtiyar Köksal, Arslan Aydın,Zekai Kalpaklıoğlu, , Gülhan Gülderen, Ayşe Akbulut, Nilgün Eren, İlknur Duman, Ayfer Kuğuloğlu, Gültürk Keleşoğlu, Ayten Engin, Mecit Tanrıverdi, Öznur Türkmen, Yunus Tunç, Gönül Kır Tunç, Ali Özmen, Reşit Arif Gürsoy, Halit Özkaya, Kaya Sağasen, Serpil Türközer, Nazlı Akbulut, Esra Nuri Kadıoğlu, Erol Ertekin ve Hicabi Köksal…UZAKTAN DA OLSA SES DUYAMADIK
İKTİDAR KAZANMAK İSTEDİ, MUHALEFET HAKLI OLMAK…
Millet İttifakının her iki seçimi de kaybetmesinin sayısız nedenleri sıralanabilir.
Ancak…
Seçim sonuçlarının özetinin de özetini çıkartmak gerekirse, galiba iktidar süreci seçimleri kazanmak, muhalefet ise aynı süreci haklılığını ispatlamakla geçirdi.
***
Örneğin,Cumhur ittifakı içinde bir tane MHP’li çıkıp “Hüdapar varsa biz yokuz” demedi.
Bir tane Refahlı çıkıp “Perinçek ile aynı safta olmayız” demedi.
Bir tane Hüdaparlı “Oğan ile aynı yerde olmayız” demedi.
Çünkü…
Hepsinin tek hedefi karşısındaki ittifakı yenmekti.
***
Millet İttifakında ise süreç kendi içinde hem Kılıçdaroğlu’nu hem de ittifakı yıpratmakla geçti.
Amaç iktidarı yenmek değildi sanki…
Kendi haklılıklarını ispatlamak iktidarı yenmekten daha önemliydi.
***
İktidar karşı tarafın haklı olma saplantısını keşfetmiş olmalı ki içeriden çatlak ses çıkmasına izin dahi vermedi.
Hani hep söylenir ya “Kazanmak için haklı olmak yetmez, güçlü olmak lazım” diye…
İşte bu seçimlerde tam da bu yaşandı…
Güçlü olduğunu ispatlamayı başaran kazandı.
Haklı olduğunu ispatlamaya çalışan kaybetti.
SEÇİMİN ENTERESAN DÖNÜŞLERİ KALDI HATIRLARDA…
Yaşadığımız seçim öncesi sürecinin en enteresan tarafı da:
“İktidarın 20 yıllık günahına asla ortak olmayız” diyen Yeniden Refah Partisi genel Başkanı Fatih Erbakan’ın Erdoğan ile el sıkışıp, Cumhur İttifakına katılması…
***
“İkinci tura kalamaz isek, sizlere cenneti vadedemezsek bile cehennemin kapılarını kapatacağız” diyen Sinan Oğan’ın Erdoğan’a destek açıklaması yapması.
***
“İkinci tura kalırsam Kılıçdaroğlu’nu desteklerim” diyen Muharrem İnce’nin tarafsız kalacağını açıklaması…
***
“Kılıçdaroğlu kazanırsa Türkiye’de iç savaş başlar, kaos olur” diyen Ümit Özdağ’ın ikinci turda Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini açıklaması oldu.
***
Ne diyelim?
Demirel’in “Dün dündür bugün bugündür” lafı gerçekten de ne kadar siyaseti tarif eden bir sözmüş!
KADIN OLMAK…
Bayan okurumuz gazetemizde paylaşılmasını istediği “Kadın Olmak” başlıklı bir yazısını göndermiş ve eklemiş yayınlarsanız bir “Kadın” olarak çok sevineceğim demiş bende sevinecek bir kadın olsa da varsın sevinsin diyerek yayınlıyorum.,
***
Kadın olmak zordur…
Anne olmak, kardeş olmak, evlat, eş ve hatta dost olmak…Kadın olmak böyledir! İşte yorulmaya vaktin olmadan hepsi olmaktır… Kim ne derse desin günümüzde bana göre kadın erkek eşitsizliği devam etmektedir.
***
Her kadın kendi içinde güçlüdür. Önemli olan bu gücünü dışarıya çıkarmaktır. Bu nasıl mı olur? Kendi özgürlüğünü kazanmasıyla, bakın evlilik kurumundan bahsetmiyorum hanımlar…
***
Birçok evli kadın da özgürlüğünü kazanabilir. Yeter ki ayaklarımızın üstünde duralım, durmayı öğrenelim… Buda nasıl olur diye sorarsanız! İlk önce kendinizi yapacağınız işte geliştirin… Günümüzde artık bir çok ev hanımı kocalarının eline bakmadan evin bütçesine katkı sağlıyor. Bunun içinde KOSGEB, 2022 yılında geleneksel girişimci desteği ile kendi işini kuran kadınlara en az 10 bin TL’lik hibe desteği sunmaktadır. Kendi işini kurmak isteyen ev hanımlarının yararlanabileceği en yüksek hibe ise 60 bin TL’dir.
***
Yani hanımlar çocuk da yapabilirsiniz kariyerde… Kimseye bağlı olmadan da yaşaya bilirisiniz…
Yeter ki korkmayın kendinize güvenin!
Beceremedilerse Değişsinler…
Şu an bildiğim tek şey, CHP teşkilatlarını baştan aşağıya yenilemesi gerektiğidir.
Ne demiş diyenlerimiz “On dönüm bostan, yan gel yat oğlum Osman.”
CHP teşkilatlarının seçim süresince çalışmaları da hikayedeki Osman’ın yattığı gibi oldu.
AK Parti 19 ilçesiyle Ordu’yu baştan aşağıya ezip geçerken, CHP teşkilatlarının sesini duymadık.
Çok bekledik ses veren olur diye ama nerede ses verecek olan, ara ki bulasınız.
Hiç vakit kaybetmeden.
Hiç zaman geçirmeden.
Hiç o yana bu yana bakmadan.
CHP teşkilatları ve örgütleri baştan aşağıya doğru yeniden yapılanmalıdır.
Buradan söylüyorum CHP bu teşkilat yapısıyla 11 değil 101 seçim de girse kazanması mümkün olmaz.
Hep birlikte düşünelim.
Bir teşkilat bir rüzgar estirmez mi?
Bir teşkilat uzaktan da gelse bir ses çıkarmaz mı?
Bir teşkilat algı yaratmak için bir hamle yapmaz mı?
Bir teşkilat film icabı da olsa çalışıyorum görüntüsü vermez mi?
Maalesef.
Ve ne yazık ki CHP teşkilatları bunu beceremedi ve yapamadı.
GELİR ELDE ETMEK İÇİN NE YAPMALI?
Otopark ve Teleferik’e yapılan zam sonrası yine başladı eleştiri yağmuru.
Suya zam yapılır, “Neden yaptın” denir? Ulaşım birimlerine zam yapılır, “Sırası mıydı şimdi” söylenir. Belediyenin diğer gelir kalemlerine zam yapılır, hani ucuz hizmet verecektiniz ne oldu diye feryat figan eylenir? Yahu arkadaş Allah aşkına sorarım sizlere, size göre belediye giderlerini karşılamak için nereden ve nerelerden gelir sağlamalı?
O olmaz.
Buna yapılmaz.
Diğeri ise hiç olmaz söylendiği müddetçe, siz çalıp siz oynarsınız benden söylemesi. Adı üstünde Büyükşehir belediyesi öyle ya çalışanı var gideri var, bunları karşılamak için ne yapacak? Ya da ne yapmalı?
Bırakın havanda su dövmeyi…
Biraz gerçekleri görün, inanın gerçekleri görmekle bir şey kaybetmezsiniz.