Sağ Duyulu Olmalı.

Türkiye, bir seçimi daha geride bıraktı…

Süreç içinde dargınlıklar, kırgınlıklar hatta kavgalar da olmuştur ama bu olumsuz davranış biçimlerinin, dünden yani seçimin ardından geride kalacağına inanıyorum…

Çünkü, geçmişten bugüne böylesine münferit olaylar hep yaşanmıştır!..

Demokrasi, farklılıkların birbirine tahammül rejimidir…

Ancak bu, Anayasada yer alan cumhuriyetin nitelikleri, devletin şekli ve bütünlüğüne ilişkin maddelerin değiştirilmesini aklından geçiren ya da

teklif etmeye kalkışanlara “Tahammül” etmek değildir elbette…

Bu bizlerin “Kırmızı Çizgisidir”!..

Öbür türlü siyasi, ekonomik ve sosyal düşüncelerin farklılıklarına saygımız vardır!..

Demokrasinin erdemine inananların aksi davranışı da olmaz zaten!..

Yoksa bu durum, samimiyetsizliktir!.. O yüzden, 14 Mayıs seçimlerinin kazananın da kaybedenin de bu mantık çerçevesi içinde seçim sonuçlarını karşılaması gerekir…

Sosyal medyada “ne idüğü belirsiz” birtakım kişilerin “kaos” yaratma amacını taşıyan paylaşımlarına itibar etmek; demokrasiye gölge düşürmek isteyenlerin değirmenine su taşımaktır…

Türkiye’nin çok partili hayata geçtiği yıllardan bu yana, her seçimde münferit olaylar olmuştur…

Bugünlerde de böylesi  davranışları görmek sağ duyulu olmayıgerketirmektedir.

Esas mesele; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesinde yer bulan ve Milli Mücadele’de  omuz omuza  savaşan, tasada ve kıvançta bir olan milletin tavrıdır!..

Allah, bu devlete ve millete zeval vermesin!..

İNSANLIKTAN ESER KALMADI

“Çok değil daha üç ay öncesinde ülkece büyük bir acı ile sınandık. Yardım zamanı kimin hangi partiden, hangi mezhepten, hangi etnik kökenden olduğu kimsenin umurunda olmadan ülkece birlik olduk, kardeşçe birlik ve beraberlik içinde yardımlaştık. İnsana insan olduğu içen değer verildi, insan insanlığı ile yardımlaştı” Bu sözlerle başlayan duygularını sosyal medyada paylaşın Doktor Ebru Sivri, depremin yaşandığı dönemde çok güzel dostluklara şahit olduğunu belirterek, “Şimdi seçim zamanı paylaşımları görünce ben utanıyorum. Üç ay önceki insanlıktan eser kalmamış. Bu nefret söylemleri bu ayrımcılık, hakaret içeren mesajlar hiç kimseye yakışmıyor. Biz seçmenin, adaylardan kendi fikrimize yakın olan birini seçeriz. Bu kadar asit. Seçime gidiyoruz. Savaşa değil. Kırıp dökmeye, kalp kırmaya, kin kusmaya gerek var mı?

Ben senin gibi düşünmek zorunda değilim, sen de benim gibi düşünmek zorunda değilsin. Herkes özgür bireydir ve sandıkta fikrini beyan edecek zaten. Durumlarında sürekli diğer seçmenleri aşağılayan, ayrıştıran tarzda paylaşım yapanlara ödül mü verilecek bilmiyorum. Ama gerçekten görmekten sıkıldık. Bu seçim de biter gider, adayların hangisi kazanır kaybeder bilinmez ama insanlığımızı kaybetmeyelim yeter.

Benim çevremde sevdiğim, saygı duyduğum çok insan vardır. Sevgimin arasına hiçbir zaman siyaseti sokmadım. Sizlere de tavsiye ederim. İnsana insan olduğu için değer verin ki aynı değeri de görebilesiniz.

Çok sevdiğim bir söz eli bitireyim. Filler tepişir çimenler ezilir” ifadelerini kullanmış. Ders gibi bu sözlerden umarım herkes üzerine düşen nasibi alır.

AZ ADALET, ÇOK YARDIM!

Adaletin karınca yürüyüşü, devlet kesesinden yardım ise siyaset hesabına gündemden hiç eksik olmuyor! Olmayınca da Osmanlı’da Orhan Gazi’den 4. Murat’ın iki soruya verdikleri iki cevap akla geliyor.

İlle de kimseye pey bırakmayanlara az kelimeli ama çok hikmetli iki hatırlatma:

Orhan Gazi’ye sormuşlar:

-En büyük zulüm nedir?

-Geciken adalettir, demiş.

Sonra 4. Murat’a soru yöneltmişler:

-Yardıma alışana ne olur?

-Emir almaya da alışır, demiş.

ANALARIN GÜNÜ…

Anneler günü sadece bir güne özel bir gün değildir.

Anneler günü her gündür, her zamandır.

Anneler sadece bir güne özel olamaz, her zaman anneler özeldir.14 Mayıs günü kutladığımız bizler için tarifi mümkün olmayan ANALARIMIZIN yılda bir günde olsa hatırlandığı gün nedeniyle bende buradan tüm annelerimizin ANALAR gününü kutlarım. Hakkın rahmetine kavuşmuş başta ANAM olmak üzere tüm annelerimizin mekânlarının cennet olmasını da Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.

MİLLET ve MİLLİYETÇİ OLMAK!

Tarihe bakıp öğrendiğimiz kadarıyla, “Millet olmak kolay değil.”

Ama bugün göründüğü kadarıyla; “Milliyetçi olmak çok kolay!”

GÜNÜN SÖZÜ: Nefret çaresizlerin tek silahıdır.

Çünkü, silah olarak Beyin taşımak onlara ağır gelir.

Nereden Bakarsanız Bakın Kumar Gibi!

Geride kalan Perşembe ve Cuma günleri bankalar döviz yetiştiremedi.

Çünkü…

Seçimden sonra doların 30, Euro’nun 32 olacağı düşüncesiyle insanlar döviz büroları ve bankalara adeta döviz almak için akın etti.

Aşırı talep karşısında çoğu büro ve banka döviz satışını durdurmak durumunda kaldı.

Perşembe ve Cuma günü, seçim sonrası yükseleceği düşüncesiyle döviz alanlar şimdi seçim sonuçlarının ortaya çıktığı günün ertesi gününü, yani bugünü bekliyor.

Bugün  döviz fiyatları aynı kalırsa mesele yok.

Düşündükleri gibi döviz yükselirse üç günde hatırı sayılır bir kar etmiş olacaklar.

Ancak…

Her ne kadar az bir ihtimal olsa da dövizin seçim sonuçlarına paralel düşme durumu da var.

Eğer bu olursa, aynı insanlar iki günde zarar edecek…

Nereden baksanız kumar gibi!