Bir Portre: Kemal Yılmaz
Bugün sizlere onu anlatmaya 3-5 kelimenin yetmeyeceğine inandığım İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kemal Yılmaz’dan bahsedeceğim fakat bir söz vardır lafın fazlası da arif olana anlatılmaz..
İşini severek yapan başarı çıtasını her geçen gün yükseklere taşıyan çiftçinin yanında olan yerinde durmayan 18 ilçeyi dolaşan sıkıntıları yerinde görüp teşhisi koyup çözümünü geriye bırakmayan çalışanlarının güvenini tavan yapan yenilikçi bir kurum amirinden söz ediyoruz.
İşte o insan Kemal Yılmaz…
Dürüst samimi açık sözlü ve çalışkanlığı ile kurumun fiziki ve idari anlamında çıtasını her geçen gün yükselten Müdür Yılmaz’a ne kadar övgü dolu sözler yazsak azdır.
Onun için başarılarının devamını diliyoruz…
Lafla Yürüyen Peynir Gemisi!
Cumhurbaşkanı ve Hükümet tarafından, sürekli istihdam çağrıları yapılıyor iş adamlarına.
Bu çağrının bu kadar sıkça yapılmasının bir nedeni olsa gerek.
Demek ki istihdam konusunda gerekli adımlar iş adamaları tarafından atılmıyor ki, çağrı bu kadar tekrara bağlandı.
Nerede OTSO, nerede ORDUSİAF ve ORGİAD ?
Nerede Diğer STK’lar?
Nerede iş adamları?
Daha düne kadar konu hakkında megafonla çağrı yapıyordular!
Halk arasında bir söylem vardır, “Lafla peynir gemisi yürümüyor” diye.
İstihdam işi de sanki buna döndü.
İnşallah biz yanılırız da birçok işsiz insanımız işe kavuşmuş olur.
Şeytan
Vicdan adına; “Evet Hayır işine şeytanı bulaştırmayın” diye çağrı yapıp duruyoruz. Sonra da; “Bulaştırırsanız pişman olursunuz.
Çünkü, çıkarlarınız için şeytanla işbirliği yaparsanız, sonrasında ondan kurtulmanız zor olacaktır” gerçeğini hatırlatıyoruz. Ama buna rağmen; “İmam ne derse desin, cemaat bildiğini okuyor.” Onun için, siz siz olun, sakın ola ki şeytanı dürtmeyin. Dürter iseniz! Mevla’yı bilemem ama, belayı bulacağınıza şahitlik yaparım!
Kıssadan hisse
İnsanların pek çoğu makam ve mevki sahibi olmayı çok önemli bir başarı ve yüce bir değer zannederler. Bu nedenle de sahip olmak için adeta can atarlar ve her şeylerini feda ederler. Toplum da genelde makam ve mevki sahibi oldukları sürece insanlara büyük ilgi ve saygı gösterir, gıpta ile bakar. Bu nedenledir ki makam ve mevki sahibi olmanın albenisi, cazibesi daima vardır. Ve bu durum insanların makamlar, mevkiler için yarışmasına, didişmesine, itişip kakışmasına yol açar. Halbuki makamlar ve mevkiler ne kadar uzun süreli işgal edilirse edilsin geçicidirler ve sanıldığı kadar iz bırakmazlar.
Doğru söze yorum yakışmaz değil mi?