Kim Koruyor

CHP ve MHP Ordu’da bir isim üzerinde birleşerek tepki koymaya başladı. Sağlık Müdürü Dr. Ergun yanmaz için CHP Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel ile MHP Milletvekili Cemal Enginyurt aylardan beri “Ordu’da sağlıksız işler yapılıyor bu müdür hala koltuğunda oturuyor” diyerek konuyu meclise taşıyacaklarını söylüyorlar.
Konu meclise gelsin bizde meclis kürsüsünden  iddiaları dinleyelim ve sonucu bekleyelim ve bu müdürü kimin veya kimlerin koruduğunu görelim.

Acaba! 

MHP “mahalli seçimlere kendi adaylarımızla katılacağız” diyor.
İYİ Partinin de söylediği aşağı yukarı aynı…
Yani…
-“Seçimlere kendi partimizin adayları ile katılacağız” tarzı söylemler…
Ancak…
Söylenenler, konuşulanlar ve tahminlere baktığınızda, ortada sanki büyük bir gariplik var…
MHP, AK Parti’den aday yapılmayacaklarla ya da AK Parti’de aday yapılmayacak isimler MHP ile ilgileniyor gibi…
Öte yandan…
İYİ Parti de, CHP’den aday yapılmayacaklar ya da CHP’de aday olamayacak isimler İYİ Parti ile ilgileniyor sanki…
Bu durumu nasıl yorumlasak bilemedik:
“MHP, AK Partili aday göstererek AK Parti seçmeninden oy almayı mı düşünüyor?”
Ya da…
“AK Parti’den aday olamayacağını anlayan isimler MHP Adaylılığını gündemde tutarak pazarlık şansını mı arttırmaya çalışıyor?”

Mezarcı!

Diktatör bir akşam bar içeri girer. Tezgâhtara yaklaşır. Hafif içkili bir adamın yanına çöker. Oradan buradan konuşurlarken sorar:
– Böyle her gün içmek için ne kadar kazanıyorsun?
Sarhoş:
– Günde 2 bin lira.
– Peki kemerleri biraz sıkalım diye ücretleri azaltıp, koşulları ağırlaştırsak, ne kadar kazanırsın?
Sarhoş:
– 4 bin lira.
– Peki biraz daha sıkarsak kemerleri?
– O zaman 5 bin liraya para demem.
Diktatör:
– Bu ne biçim iş. Köküne kadar sıkarsak?
– O zaman muhakkak 10 bin lira kazanırım!
Diktatör iyice şaşırıyor, adamın ne iş yaptığını da çok merak ediyor.
– Şeytan mısın, nesin? Ne iş yapıyorsun?
– Mezarcıyım!…
Sonuç: Ülkeyi ekonomik dar boğazdan kurtarma adına yönetenlerin çok sık başvurduğu politikalar, daima birilerini daha çok zengin ediyor değil mi?

 Kıç ve Kafa!
Adamın biri yolda giderken, birden ayağı kayıp düşmüş. Arkasından gelen adam, kalkmasına yardım etmiş. Düşen adam teşekkür ettikten sonra:
– Sizin bu iyiliğinize nasıl karşılık verebilirim? Demiş.
Vallahi ben şimdiki iktidar partisinin bir üyesiyim. İlk seçimlerde bizim partiye oy verirseniz, ödeşmiş oluruz…
Adam ters ters bakmış karşısındakine:
– Beyefendi… Beyefendi… demiş.
Ben düşünce k…çımı yere vurdum, kafamı değil!…
Sonuç: Siz ne yaparsanız yapın, insanların kafasında oluşan partiye oy vermesini engelleyemezsiniz. Fransız politikacı boşuna “Ben çok konuşmalar dinledim. Hepsi beni çok etkiledim. Ancak, hiçbiri vereceğim oy ile ilgili kanaatimi değiştiremedi” dememiş.

Saha Sizin

Yerel seçimlere adım adım yaklaşılıyor.
5 Kasım’da başlayacak aday adaylığı süreci sonrası iktidar partisinin ‘Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı adayı kim olacak’ tartışmaları daha da alevlenecek.
Öyle isimler gündeme getiriliyor ki hepsi Ordu’nun evladı. Talip olmak başka bir şey, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olurunu almak başka bir şey.
Ordu’da şu anda görevde bulunan bir başkan var: Engin Tekintaş, kısa sure önce  aldığı görevin üstesinden gelmek için gayret gösteren Tekintaş, göreve devam etmek için adaylığını mutlaka açıklayacak.
Şimdi biraz geriye gidelim yani 2014 seçimlerinin öncesine bakın beyler, Ordu çok zor şartlar altında Büyükşehir yapıldı, hatırlarsınız, o dönemlerde Ordunun Büyükşehir  olması için eski Bakan Şahin çok uğraş verdi,haklı olarak herkes eski bakan İ.Naim Şahini Büyükşehir Belediye başkan adayı olarak  konuşurken Enver Yılmaz çıktı geldi aday oldu ve  20 de 20 yaparak koltuğa oturdu. Demek istediğim şu seçim işleri hiç belli olma. Bizim yörede derler ya “kime niyet kime kısmet”bu işlerde aynen öyle olur. Başkan Yılmaz seçim sonrası 19 ilçesi ve 700 bin civarında  nüfusu ile büyükşehir çalışma koşullarına uyulması için geceli gündüzlü uğraş vermeye başladı. Sadece Orduya değil 19 ilçesine çok önemli proje katkısı sağladı, sonra  ne oldu malum Başkan Yılmaz seçimlere 6 ay kala istifaya zorlandı ve istifa ederek adam gibi geldi adam gibi gitti dedirtti. Asıl maçşimdi  başlayacak buyurun saha sizin!