Ana Sayfa Tokmak 2 Ekim 2022 1425 Görüntüleme

TOKMAK

GÖNÜL DOSTLARIMIZA TEŞEKKÜR

Elbette kolay değil yaptığımız iş…

Bazen kendi kendime konuşurum “yazıyoruz da ne oluyor ne İsa’ya ne Musa’ya yaranıyoruz en iyisi “Bulmaca  Gazetesi” çıkarmak” der dururum.

Yıllardan beri böyle der dururum ama değişen bir şey olmaz çünkü arkaya baktığımızda koskoca 23 seneyi yani acısı ile tatlısı ile yaşanan bir hikayeyi arkamızda bırakmışız.

Cuma günü yani 30 Eylül tarihi elinizdeki gazetemizin doğum günüydü.

Fazla teferruata girmeyeceğim ama şu gerçeği görmezden yazmazdan gelemezdim.

Sevenimiz sevmeyenlerden çokmuş…

Gün içinde  işyerimize bizzat gelerek bizleri onure eden değerlerimize ve gönderdikleri Çiçeklerle açtıkları Telefonlarla yayınladıkları Mesajlarla ve sosyal medyadaki övgüleriyle bizlere destek vererek yanımızda olduklarını gösteren Gönül Dostlarımıza TEŞEKKÜRÜ gönül borcu olarak kabul ediyoruz.

İYİKİ VARSINIZ,İYİKİ BİZİ OKUYORSUNUZ…

 

 

 

 

                      42 Yıl Önce Yazılan Yazıdır… 

Gazetecilik mesleğinin unutulmaz kalemi, hainlerin ve kalleşlerin saldırısı sonucu hayatını kaybeden Uğur Mumcu’nun 1980 yılında kaleme aldığı aşağıdaki yazı armağan olsun:

Adam namussuzdur elindeki her olanağı kullanarak devleti soyar, kendisini ve yakınlarını zengin eder. Sonra da gözünüzün içine baka baka konuşur:

– Manevi değerlere bağlıyız…

Adam ahlaksızdır. Her gün ayak üstünde bin yalan söyler. Dün övdüklerine bugün söver, dün ana avrat sövgüler yağdırdığı insanlara, salya sümük övgüler dizer… Sonra başlar aynı sözü gevelemeye:

– Manevi değerlere bağlıyız…

“Neyine bağlısın ki?…” diye soramazsınız. Çünkü bu işlerin ölçüsü tartısı kalmamıştır. “Ar damarı” denen namus ve ahlak sigortası var ya, o çatlamıştır. Ne söylesen boş!

Farkında mısınız bu gidiş, toplumun bütün değer yargılarını çürütmüştür. Hırsız olduğunu, namussuz olduğunu, su katılmamış rezil olduğunu bildiğimiz nice cambaz, ip üzerinde yeni hünerlerini gösteriyor, bizler de hep birlikte, ara sıra da “yaşa. varol” diye bağırarak çağırarak izliyoruz olup bitenleri.

Toplum bütün kurumlarıyla çökmüş, çökertilmiştir. Günlük yaşamımızdan politika sahnelerine kadar elimizin değdiği, gözümüzün iliştiği her yerde yeni çürümüşlükler, yeni yozlaşmalar art arda birbirini izlemektedir.

Enflasyonlu-devalüasyonlu bu düzen, bankalarla bankerlerin boğuştuğu, bir kilo soğanın yüz liraya çıktığı ekmeğin pasta fiyatına satıldığı bu düzen, insanı insan yapan bütün erdemleri, bütün değerleri iyi güzel doğru gibi bütün kavramları da beraberinde çekip götürüyor.

Burnunuzun ucuna gelen bu koku, bu yıkıntının bu çürümüşlüğün kokusudur.

 

 

 

AF YOLDA MI…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara af konusu hakkında çağrıda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Af konusunda titizlikle yönetilmiş bir düzenlemeyi iktidar ile konuşmaya hazırız. Görüyoruz beceremiyorlar, birlikte çözebiliriz” diyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Bu af sadece belli başlı suçları kapsayacak; terör, taciz, tecavüz ve benzeri suçlar kapsam dışı kalacak, kader mahkumlarına yönelik olacaktır, Baronlara da af maf yok.”

MHP’nin Meclis’e sunduğu af teklifini hakkında Kemal Kılıçdaroğlu, 

“Hukukçulardan oluşan bir ekip teklife bakıyor. Bizim asıl merak ettiğimiz AK Parti’nin nasıl baktığıdır. AKP’nin ne yapacağını ben de merak ediyorum. MHP’nin teklifine bakar, inceleriz. Ancak biz gazetecilerin, milletvekillerinin, STK temsilcilerinin hapiste olduğu bir Türkiye istemiyoruz” demişti.

 

 

MEVZU ATATÜRK OLUNCA…

Bir arkadaşım sosyal medya aracılığı ile yollamış.
DİB ne hikmetse konu Atatürk olunca unutkan oluyor. Cuma hutbesinde, “Yarınlarımızın teminatı olan evlatlarımızın ilim, irfan, hikmet ve güzel ahlakı kuşanmış bireyler olarak yetişmeleri için gayret gösterelim” denilen hutbede, Okulların durumlarına dahi değinildi. Ancak hutbelerde nedense Atatürk’e yer verilmediğini görüyoruz. DİB Atatürk’ü anmama geleneğini sürdürmeye devam ediyor.

Şunu söyleyeyim, Atatürk ve silah arkadaşları dünya döndükçe saygıyla rahmetle anılacakta acaba siz nasıl anılacaksınız onu bilmem.

 

 

 

                        SOL YANAK VERGİSİ  

AK Parti hükümetinin emekli maaşlarını tırpanlama düşüncesinin ardından uygulamaya koymak için uğraş verdiği yeni vergiler galiba duvara toslayacak. Çünkü Türk halkı uzun zamandır belki de ilk kez bir konuda, yeni vergilerin aşırı olduğu konusunda, aynı düşüncede. Otomobili olanlara yeni park vergileri geliyor ya, ister misiniz evde oturduğunuz anda yeni vergiler gelsin. Nasıl olsa dedikleri vergiyi alıyorlar.

Benden hatırlatması, teyemmüm bilmeyenler en kısa zamanda öğrensinler, su kullanmak da lüks olacağından, attıkları her adımda günaha girerler. Dini duyguları her dönemde önde tutmaya kalkan AK Parti iktidarı su fiyatlarında indirim yapmalı ki vatandaş cünüp gezmesin sokakta.

İnsanların abdestsiz sokakta gezmelerinin hesabını Yüce Mevla’m günü gelince su fiyatlarını artıranlardan soracaktır elbette.

 

 

 

MAALESEF OKUMUYORUZ…

Kitap okuma oranı yüzde 1, sanat etkinliklerine katılma oranı yüzde 1, gazete okuma oranı yüzde 0.3, müze dolaşma oranı yüzde 0.1, TV izleme oranı yüzde 78, dizi izleme oranı yüzde 37, belgesel izleme oranı yüzde 1, haber izleme oranı yüzde 32, evlilik programı izleme oranı yüzde 76.1, kültür sanat haberlerine ilgi yüzde0.01, siyasi haberlere ilgi yüzde 39, dini haberlere ilgi yüzde 78, pornografiye ilgi yüzde 80, halkın borçluluk oranı yüzde 73.3. Bu rakamlar maalesef ülkemize ait.

İlginizi çekebilir

TOKMAK

TOKMAK

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri