AYŞE TATİLE ÇIKSIN MI?
Ege adalarını silahlandıran ve Türk savaş uçaklarına radar kilidi atan Yunanistan’a, “İzmir’i unutma. Bir gece ansızın gelebiliriz” şeklinde yanıt veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri Yunan basınında manşetlere yansıdı. Olabilir ancak söylenenler sözde kalmamalı.
Bu söz bana rahmetli Ecevit tarafından söylenen bir sözü hatırlattı. Ecevit, Kıbrıs çıkarması öncesinde yurt dışına gitmiş ve harekatın başlaması için bir söz söylemişti. “Ayşe tatile çıksın” sözü Kıbrıs Barış Harekâtının başlamasına neden olmuştu. Ayşe tatile çıkmıştı o gece yarısı Kıbrıs’ın bir bölümü Türk Bölgesi olmuştu.
Kısaca anlatmak istediğim verilen ve söylenen sözlerin acilen yerine getirilmesinden ibarettir. Ben inanıyorum ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’da Ecevit gibi olacak ve söylediği o sözü yerine getirecek?
BAŞKAN TOMAKİN’E
AK Parti İl başkanı Halit Tomakin yazılı bir açıklama yaparak AK Parti iktidarı öncesinde fındık 1 dolar bile etmiyordu demiş.
Açıklamasının başlığını okudum çok doğru altına imzamı atarım diyecektim yazının devamını okuyunca kafam karıştı imzamı geri alayım paraf yapayım dedim yaptımda.
Neden mi, Evet AK parti öncesi fındık 1 dolar bile etmiyordu ama sormazlar mı Başkan Tomakin’e AK Parti iktidarı öncesi 1 dolar ne kadardı ayrıca 1 litre Benzin fiyatı Mazot fiyatı ne kadardı 1 kilo Beyaz Peynir ve Zeytin kaç liraydı..
Daha fazla detaya gerek yok bugün 1 kilo fındık ile 1 kilo beyaz peynir alıp sofralarımıza koyamıyorsak bende yazının altına imzamı atmaktan vazgeçer paraf koyarım!
MİLLET BAHÇESİ…
Ordu Futboluna yıllarca hizmet veren UEFA kupasına ev sahipliği yapan 19 Eylül Stadı’nı yıkacak ve burayı millet bahçesine çevirecek zihniyetin, Ordu futbolunun geri gidişinin önünü açar .
İlçeleriyle birlikte iki milyona yakın nüfusa sahip Ordu’da futbolu gelişmekten mahrum bırakan anlayış, neden ileriyi göremiyor acaba?
Öncelikle yapılması gereken Ordu’da millet bahçesine dönüştürülmesi istenen 19 Eylül stadının yeniden futbola kazandırılmasıdır. O zaman Ordu’da futbol daha da gelişir ve eskiden olduğu gibi futbolcu fabrikasına dönüşebilir.
GÜNÜN SÖZÜ:
Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. (Latin atasözü)
Bugün “O” Gün…
Bugün, 12 Eylül Askeri bir darbenin yıldönümü .
Gelin hatırlayalım 12 Eylül günü ne olmuştu?
12 Eylül 1980 gününde yaşanan darbenin yıldönümü.
Türkiye’yi en çok yıpratan olayların ilk sıralarında yer alan darbelerden biri olan 12 Eylül darbesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi. Anayasa uygulamadan kaldırıldı. İşte acı dolu 12 Eylül 1980 darbesinin kısa detayları…
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren başkanlığında gerçekleştirdiği 12 Eylül darbesi ile Türkiye Cumhuriyeti, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü müdahalesini yaşadı. 12 Eylül Askeri darbesini görüp yaşayan birisi olarak en çok üzüldüğüm de partilerin lağvedilmesiydi ve o günlerde matbaa çalışanı muhabirlik mesleğine yeni başlamanın heyecanını yaşıyordum. Hatta 12 Eylül olmasaydı Belediye memuru olacaktım Gazeteci olamayacaktım.Kısaca 1980 İhtilalinden sonra 15 Temmuz hain FETÖ kışkırtmasını yaşadım.
Bütün ihtilaller kötüdür, yakın zamanda yapılanlar daha da kötüdür. İhtilalle gelenler maalesef hep ihtilalle gitmişlerdir. Kendiliğinden ölerek gidenler yoktur.
Anne ve Babalara…
Bugün yeni öğretim yılına başlayacak başta Öğretmenlerimiz olmak üzere tüm öğrenci kardeşlerimize başarılar diliyorum.
Çocuğunun başarısına katkıda bulunmak isteyen anne-babalar için çok önem arz ettiğine inandığım bazı notları paylaşmak istedim.
-Çocuğumuza her fırsatta onu sevdiğimizi hissettirmeli ve onun fikirlerine değer verdiğimizi göstermeliyiz.
-Anne-baba arasındaki tartışmalar, çocuğun kendini güvende hissetmesine engel olur, bu durum, çocuğun dikkatinin dağılmasına ve derslerine yoğunlaşamamasını beraberinde getirir.
-Eşler arasında her evde zaman zaman gerginlikler yaşanabilir. Önemli olan eşlerin bu durumu çocuklarına yansıtmadan makul bir şekilde çözüme kavuşturabilmeleridir.
-Araştırmalar, ailesi ve öğretmeni tarafından sevilen, ilgi gösterilen öğrencilerin daha başarılı olduğu yönündedir.
-Eğitim açısından destekleyici bir tutum içinde bulunan ailelerden gelen çocukların okul başarıları daha yüksektir.
-Aile tarafından bakım, şefkat ve koruması yapılan çocukların okul başarısının yükselmesinde önemli bir faktör olduğu anlaşılmaktadır.
-Anne-babalar çocukları ile ilgili bilgileri özellikle sınıf öğretmeni ve okul rehberlik uzmanı/ psikolojik danışmanı ile paylaşarak, çocuklarının gelişiminin tam takip edilebilmesi için, okula bu konuda yardımcı olmalıdırlar.
-Çocuğunuzu tanıyabilmek için ise öncelikle ona zaman ayırmanız gerekir.
Düşündürebilmek, gelecek için üretilecek ürünün ana kapısıdır.
İnsanın ilim ve edebi, en büyük varlığıdır. Eskimez, çürümez, kaybolmaz.( Mevlana)
ARMUT PİŞ AĞZIMA DÜŞ!
Hani bir söz vardır:
“Armudun iyisini ayılar yer”
Türk Dil Kurumu’na göre “Armudun İyisini Ayılar Yer” sözü; “Kendilerine hiç de yakışmayan güzel şeye sahip olanlar” için söylenen bir söz!
Armut yiyen birine sormuşlar.
-Armutta kaç kalori var?
-Bilmiyorum, demiş.
Soruyu soran da “O halde bende başka bir ayıya sorayım, demiş ve yola koyulmuş.
Birde ne görsün.
Armudu dişleyen birine yaklaşmış.
Yaklaşmış, ona da aynın soruyu sormuş:
-Armutta kaç kalori var?
“500” demiş!
-Nereden biliyorsun? diye sormaya cesaret edememiş.
Yazının devamını biraz sabır diyerek bekleyin olur mu çünkü gündeme damga vuracak?
