ORDU’NUN MARKALARI…” GALİP, UĞUR VE ORHAN ORAL…”
Ordu ticari hayatına bir asra yakın üç kuşaktır hizmet veren esnaf sayısı çok azdır. O yüzden Ordu’nun en uzak köyleri bile Nezirler mağazalarını çok iyi tanırlar. Ordu’da kim olursa olsun evlerinde herhangi bir eksik olduğunda gittikleri ilk adres Nezirler mağazalarıdır. Zaten “Nezirler” ismini de onlara halk takmıştır. Aslında ailenin soyadı “Oral” dır.
1973 yılında baba Mustafa Oral vefat etmişti. Oğulları Galip, Uğur ve Orhan Oral babalarının izinde çalışmış, Ordu halkına güzel hizmetler vermeye devam etmişlerdi. Babası Mustafa Oral’ın yanında ticarete başlayan Galip,Uğur ve Orhan Oral, Nezirler ticarethanesini özellikle Orduluların nalburiye, boya, çanak, çömlek, plastik, her türlü ihtiyacını İstanbul’dan getirerek vatandaşlara sunması ile çok başarılı olmuşlardı. Onların bu özellikleri, Nezirler mağazalarını şehirde aranılan ve unutulmaz bir marka yapmıştı. Dürüst saygın fiyat politikasıyla bilinen Nezirler’de pazarlık yoktu ama her daim hakkaniyet vardı.
Düzgün, kaliteli ve istikrarlı iş hayatını başarıyla sürdüren Nezirler mağazalarında müşteri her zaman arı gibi kalabalık olurdu… Nezirler gerçekten, Ordu’da bir tarihtir ve bu tarihi yaratan, yaşatan insanlarında saygıyla anılması ve yeni kuşaklarında tanıması bilmesi gerekir. Yeni kuşak Nezirler’e de ticari hayatta başarılar diliyoruz.
Galip ve Uğur Oral’dan sonra vefat eden sevgili Orhan Oral abimize de bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun..(.N.G)
Bal Gibi Oluyor…
Aylar önce simit zamlandı…
Ardından ekmek zam gördü…
Nedense…
Simit zammına karşı çıkanlar, ekmek zammı karşısında sessiz kaldı…
-“Simit zammı geri alınmalı” diyenler nedense “Ekmek zammı geri alınmalı” diyemedi…
Simit zammı karşısında “yüzde 25 zam mı olur?” diye soranlar, ekmek zammında “bu kadar da zam mı olur” falan diyemedi…
Aynısının benzeri su zammında da yaşandı.
Sesi yerinde suya yapılan zam sonrası yerinden kıpırdayanlar , ekmek zammı karşısında oturdukları yerden kalkamadı.
Halbuki zam her yerde zam.
Zam her şeyde zam.
Zam kime ve neye gelirse gelsin aynı insanlar aynı tepkiyi vermeli değil mi?
Veremiyor işte…
Bu işe de siyaset sokuluyor…
-“Zammı bizim taraf yaptıysa gerekli, zammı diğer taraf yaptıysa olacak iş değil” diye düşünen beyinlerle dolu memleket.
O yüzden “zammın siyaseti mi olur?” demeyin.
Bal gibi de oluyor işte…
Bu şehirde
-Sokaklar ve Mahalle aralarını araçlar istila etmiş
-Her köşe başını seyyarlar caddeleri dilenciler işgal etmişler.
-Cami önlerini ise “Harçlık ver” diyen elinde mendil olan çocuklar istila etmiş.
-İçlerinde belki de en zararsızları ama, korkanlar için Köpek işgali var şehrin merkezinde.
-Şehrin önemli noktalarına konulan konteynerler tıka basa dolu olduğu için çöp istilasında.
-Özürlüler için ayrılan araç park yerlerini, kafadan özürlüler işgal etmiş halde.
-Duvar ve Direkler, afiş yapıştırma işgali altında.
Kısacası…
Çıkın sokağı şöyle bir dolaşın.
Bu yazdığımız işgal ve istilaların birçoğuna şahit olacaksınız.
İşgal etmeyen bir tek çekirgeler kalmış mübarek.
Onlar da yakında gelirler, o yüzden camı çerçeveyi kapalı tutun.
Trafik Şubenin Dikkatine…
Çok dikkatli ve ehliyeti eskimiş bir büyüğüm anlatıyor, Ana yol üzerinde hareket halindeyken, önünde seyreden eski model bir araç aniden yavaşlamış ve ardından da durmuş.
“Ben son anda frene basabildim ve durabildim” dedi.
Durduğunda, önündeki aracın hareket halindeyken arıza yaptığını ve stop ettiğini öğrendiğini söyleyen büyüğüm “Az daha büyük bir kaza olacaktı. Önümde duran aracın neredeyse 35 yıllık bir araç olduğunu öğrendim. Aslında bu kadar eski ve bakımsız araçların trafiğe çıkmaması lazım” dedi.
Bu tür yaşlı araçlar trafikteyken kazaların kaçınılmaz olacağını da sözlerine ekleyen büyüğümün konu ile ilgili olarak bize aktardıklarını aynen yayınlıyor ve konuyu da ilgililerin bilgisine sunuyoruz.
Umarız, yetkililer bize iletilen bu mesele ile ilgili olarak harekete geçer ve olası kazalar da bir nebze önlenmiş olur.