Doğru Değil mi
Gazetecilik de bir meslektir ama çalışma koşulları ve hayat düzeniyle diğer mesleklerden farklı yanı çoktur…
Herkesten bir gün önceyi yaşayan gazeteci, bu yönleriyle sıradan biri değildir.
Mesela; geçmişte iş bitmeden yemeğe çıkılamadığı için “çay simit” gazetecinin yemeği olmuştur…
Ücretlerin azlığı ve çalışma saatlerindeki düzensizlik üzerine,”Gazetecinin parası pul, karısı duldur” deyimi ortaya çıkmıştır…
İP ve KUYU
Önce MHP açıkladı, “Mahalli seçimlerde ittifak yok. Kendi adaylarımızla seçime katılacağız…”
Ardından…
İYİ parti açıkladı, “İttifakın bir faydası olmadığı ortaya çıktı. Mahalli seçimlerde ittifak falan yapmayacak, kendi partimizin adaylarıyla seçime katılacağız”
Bu 2 haber, Ordu’daki belediye seçimlerinin mücadelesine sahne olması beklenen CHP için kötü haber…
Zira…
CHP Ordu’daki belediyeleri alabilme adına MHP ve İYİ Parti oylarına bir anlamda bel bağlıyordu.
Her partinin kendi adaylarıyla gireceği bir seçimde durum şunu gösteriyor:
Önümüzdeki mahalli seçimlerde, Ordu’da her parti kendi ipi ile kuyuya inecek.
Her parti kendi kuyruğunu kendi kesecek…
CHP’li Bir Büyüğüm
CHP için canımı veririm diyen bir büyüğüm yanıma geldi ve bana biraz vakit ayırırmısın diyerek kaşlarını karartırcasına baktı. Buyur ettikten sonra ne ikram edeyim diye sorduğumda hiçbir şey içmem “içecek keyif mi kaldı” diyerek başladı konuşmaya…
Sokakta partimize yıllarca hizmet etmiş dostlarımla görüşüyorum…
CHP’ye oy vermiş arkadaşlarımın CHP’ye karşı kızgınlığı hala geçmiş değil…
Örneğin Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bir açıklamaya karşı ilk tepki anında CHP bizden geliyor.
Üstelik…
Hem Kılıçdaroğlu’nun hem de genel başkan yardımcılarının yaptıkları açıklama ve paylaşımlar doğru ve yerinde olmasına rağmen CHP’nin kızgın vatandaşları bir türlü affetmiyor…
Sonra “Acaba” diyorum kendi kendime…
Genel başkandan yöneticisine, milletvekillerinden il başkanlarına kadar tüm CHP’liler hiçbir açıklama, hiçbiraçıklama yapmasalar mı?
Ağızlarını dahi açmayıp, hatta partiyi geçici süre ile bakıma mı alsalar?
Nasıl olsa AK Parti’ye kızanlar getirip oylarını veriyor…
Hiç olmazsa bu yöntemle, AK Parti’ye kızanların CHP’ye de kızmasının ortamı ortadan kaldırılmış olmaz mı? Bunları anlattıktan sonra sıkı bir tembih ediyor bana “yaz bunları yaz”
Güzel bir yazı
Şu sıralar fındık alım-satımı adına ahkâm kesenlerin “bini bin para!”
İşleri güçleri fındık bahçelerinde verim ve kaliteyi arttırmak olması gerekenler de, gazete ve internet sayfalarında, televizyon ekranlarında beyanat üzerine beyanat patlatıyorlar!
Kimisi; “emanete bırakmayın!”
Kimisi; “sabredin!”
Kimisi; “TMO fiyat açıklasın” diyor!
Kimisi; “iyilikler benden, kötülükler başkalarından” diyerek suçu ve suçluyu hep kendileri dışında arıyorlar.
Kimisi sadece arazi sahibi, kimisi köylü, kimisi üretici, kimisi çiftçi olanlar da, “Kurban’ın parasını nasıl verdim? Yakında açılacak okullar için harcamaya nereden yapacağım? Şehirde oturuyorum. 300-500 kilo fındık için köyde nöbet mi tutacağım? Bunlar
için önerin var mı?” diye soruyor.
Demek istiyorlar ki, “Koltuğa oturup, fındığı eline alıp poz vermek, demeç patlatmak kolay! Siz bunlar için parayı nereden bulabileceğimi söyleyin!”
Aslında halk arasında sık kullanılmasına rağmen, çok doğru bulmadığım, “Akla değil, paraya ihtiyacım var” sözü de, “bunlara
uygun” diye aklıma gelmiyor da değil!
UNUTULMASIN Kİ;
Asırlardır, “rızkın onda dokuzu ticarettedir” sözünü hadis diye yutturup, Müslümanları İslâm’ın üretim anlayışından uzaklaştırıp, başkalarının imal ettiklerini satmaya aracılık ettirme çabası içinde olanlar bugünkü tablonun günahkârlarıdır.