Ana Sayfa Tokmak 27 Şubat 2022 1641 Görüntüleme

TOKMAK 28 ŞUBAT

Müthiş tespit…

Bir televizyon programında girişimci gençlerin konuşmacı olarak katıldıkları toplantıda koltuk sıralarında bulunan kendi yaşıtları olan arkadaşlarına söylediği şu tespite de bayıldım…
Heyecanı tavan yapmış bir genç konuşmacı şöyle sesleniyordu yaşıtı olan gençlere:
“Gelin, yarın bizimle birlikte olamayacak insanların, bizim yarınlarımızı şekillendirmesine izin vermeyelim.”
Yukarıda da dedim ya: Bu tespiti sahiden de çok beğendim ve gurur duydum..

Nasıl tespit ama….

Sahi sizde beğendiniz mi?

 

 

Eğri Oturup Doğru Konuşalım..

Hani bir söz vardır “Yavuz Hırsız Ev Sahibini Bastırır” önceki gün Polisin köpeği vurması olayı aynen böyle..

Sahipli olduğu söylenen bir köpeğin insanlara saldırması nedeniyle polis çağırılıyor. Olay yerine gelen polisler köpeğin başka köpeklerle bağırıştığını görüyor sonra köpeğin sahibi olduğu öğrenilen M.Y isimli bayana ulaşıyorlar ancak bayan çalıştığını söyleyerek olay yerine gelemeyeceğini beyan ederek babasını göndereceğini söylüyor. Sonra baba geliyor köpeğin yanına gidecekleri esnada köpek bir anda kenarda bekleyen polis memuruna saldırıyor. Olay ifadelerde aynen böyle..

Şimdi sormak isterim sizlere o Polis memuru ne yapmalıydı. Köpeğin saldırmasına seyircimi kalarak kendisini korumayacakmıydı?

Eğri oturup doğru konuşalım o polis arkadaşın yerinde kim olsa bence aynı tepkiyi gösterir, silahını ama köpeğe ama havaya ateşlerdi elbette o andaki refleks önemli olan böyle olacakmış olmuş.

Bana göre burada Polis arkadaştan çok köpeğin sahibi olduğu söylenen bayan suçludur ve onun cezalandırılması gerekir. Polis ortaya görevini yapmaya gitmiş kendini savunmak maksadı ile istenilmeyen bir menfur olayı gerçekleşmiştir ama burada kasıt yoktur.

Onun için son günlerde sahipli veya sahipsiz köpek istilasına uğradığımızı bir kez daha hatırlatarak yetkilileri göreve davet ediyorum.

 

 

Cuma  Dilencileri!

 

Cuma namazında hutbede imam efendi; “Falanca mahallenin camisinin inşaatına para toplanacak, boş geçmeyin” diyerek yine dilencilik yapınca içimden bir kere daha “Gel de yazma” bakayım dedim.

Zaten sokaklardaki küçük yaştaki dilendirilen çocuklardan bıktık birde bu Cuma namazı sonrası cami yarımı için para toplayanlar çıktı..

Cemaati camiden soğutmaya başladılar bu nasıl iştir anlamadım..

Önüne masa koyan bir vatandaş bağırıyor, “Boş Geçmeyin Müminler”..

Elinde ne makbuz nede bir belge var toplanan paralar nasıl nereye gidiyor belli değil.

Samimi söylüyorum, hiç yakışık bir davranış değil..

Bu alem için Peygamberimizin; “Bütün yeryüzü benim ümmetim için mescit ve temiz kılınmıştır” buyurduğu, Allah’ın gök kubbesi tüm haşmeti ile yerinde dururken, kulun yaptırdığı beton kubbelerin bu denli çoğalmasına, bunlardan böylesine medet umulmasına gerek olmadığını bir kere daha gel de yazma bakayım!

 

 

İlginç Değil mi?

 

Türk lirasından 6 sıfır 2004 yılında atıldı…
Liradan 6 sıfır atılmasının üzerinden tam 18 yıl geçti…
Ancak…
Üzerinden bunca yıl geçmiş olmasına rağmen hala bir çoğumuz  10 lira 10 bin lira, 10 bin lira 10 milyon lira, 10 milyon lira da  10 Trilyon diye telaffuz edilmeye devam ediliyor.
Koca 18 yıl geçmiş, paradan sıfır atılmış, ama eski söylem hala dillerde kalmaya devam etmiş, etmeye de devam ediyor.
Sizce de İlginç değil mi!

 

 

Haksızmıyım…

 

Hayat pahalılığı olduğunu kabul eden ancak bunun küresel etkilerden kaynaklandığını söyleyerek “Bunda hükümetin suçlu olduğunu zannetmiyorum. Bütün ülkeler aynı durumda.” diye düşünenlerin bu düşüncelerini makul buluyorum.
Bu düşüncede olanların, bu gerekçeler doğrultusunda, bu gün seçim yapılsa yine oyunu bu iktidara vereceğini söylemelerini de anlayışla karşılıyorum.
Ancak…
Geçinemediğini, açlık sınırının altında yaşadığını, temel gıda maddelerinin çoğunu alamayıp, “sefil bir hayat yaşıyorum” diyenlerin, tüm bu söylemlerinin ardından “bu gün seçim olsa yine aynı iktidara oy veririm” demelerini son derece anlamsız buluyorum…

 

 

Kahvenin hatırı…

 

“Markette 100 gramlık bir paket Türk Kahvesi’nin  13 lira,Çay Ocağında ise bir fincan Türk Kahvesinin 14 lira olduğunu öğrendiğimde şok yaşadım. Arkadaşımla bir kafede içtiğim Türk Kahvesinin 20 lira olduğuna şahit olduğumda ise bu bana üçüncü şok oldu…”

Hani bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı  vardı..

Haydi iç içebilirsen  bir fincan kahveyi 40 yıl hatırı sonra düşünürsün..

Bu fiyatlar karşısında ne kahve kaldı ne hatırı…

 

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri