Ana Sayfa Tokmak 27 Mayıs 2020 2346 Görüntüleme

TOKMAK 27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA

TOKMAK 27 MAYIS 2020 ÇARŞAMBA

ÖZKÖK BİZİM MARKETİMİZ

  Kim ne derse desin tamamen yerli ve bizim öz çocuğumuzun sahip olduğu ÖZKÖK Market ülkemizin içinde bulunduğu süreçte fırsatçılara çok büyük ders vererek vatandaşların takdirini kazandı.

Buradan isim yazmayacağım ama sadece isimleri için o marketlere alışverişe gidenlerin adeta kaazıklandıklarına bizzat tanık oldum. İsterseniz sizlerde yaptığınız alışverişelri ÖZKÖK market ile karşılaştırın sonra ortaya çıkan fiyat farkını görün.

Ben burada ÖZKÖK market sahibi Şenol Özkök’ü fırsatçılara karşı vermiş olduğu dersten dolayı  bir kez daha tebrik ediyor ve kutluyorum…

 

Açıklama  

 

Gazetecinin yaptığı haberde açıklamadığı haber kaynağı nedeniyle telefonuna el konulduğunda sesi çıkmayanlar nedense polise kafa tutanlara kimlik soruldu diye bomba gibi açıklamaya imza atıyor.

Şaşırdık mı kesinlikle hayır…

Kendisini mensubu olduğu AK Partili diye tanımlamaya korkup medyaya sığınanlara elbette bizlerinde bir gün söyleyeceği söz olur…

Biz niye bu hale geldik diye sorulan sorunun cevabı da burada işte….

Ben bu kadarını yazıyorum noktayı koyuyorum.

 

 

 

65 YAŞ ve BERBERLER  

 

Pazar günü sokağa çıkma izni verilen 65 yaş üstü büyüklerimizin haklı sitemleri vardı. Bunların başında WC, Berber ve Çayocaklarının kapalı olmasıydı.Sokakta karşılaştığım ve mesafeli bayramlaşmak zorunda kaldığım büyüklerim saat 14-20 arası verilen izne en azından Berber ve WC ihtiyaçları için çare bulunması gerektiğini söyleyerek,saçımız sakalımız karıştı birde Prostat sıkıntımız var bir tane açık WC bulamıyoruz yolun yarısından eve gitmek zorunda kalıyoruz hatta bir çok arkadaşımız bu yüzden evlerinin etrafında gezinmek zorunda kalıyor diyerek bu konuda yetkililerden yardım istiyorlar. Bana görede  ya 65 yaş üstü için verilen sokağa çıkma izni verilen günde Berberlerin o saatler arasında açık olması ya da berberlerin sadece haftanın bir günü 65 yaş üzerindeki insanlara hizmet vermesi konusunda mutlaka bir esneklik yapılması gerekmektedir.Ayrıca özellikle WC sonrasında  çay ocakları konusunda da bir şeyler yapılması gerekir diye düşünüyorum…

 

 

KORONA… 

Korona, koronavirüs, kovid-19 ya da covid-19…
İnsana hayatı dar ederken…
Aslında ayna tuttu…
Anlayana…
***
Bulaştığı vücutta yaşamak isterken verdiği zarar…
İnsanlığın yaşadığı dünyaya verdiği zararı hatırlattı…
Doğaya…
Çevreye…
Suya…
Kadına…
Çocuğa…
İnsana…
Kendisini yaşatmak için istemeden insanı öldürmesi…
İnsanoğlunun adına ‘yaşamak’ dediği ömür geçirmede…
Çevresini ve çevresindekileri farkına bile varmadan katletmesini…
***
Egolara dokundu…
Mikroskopla ancak görülen bir virüs olarak…
“Dağları Ben yarattım” dercesine yeryüzüne dolaşanlara…
“Hadi ordan!” dedi, net biçimde…
Kızılderili’nin beyinlere nakşettiği sözü gerçekleştirdi…
Ve insanoğlu…
Paranın, asfaltın, köprünün, gökdelenlerin yenilmeyeceğini anımsayarak…
Aşık Veysel’e dönüşüp…
“Benim sadık yarim kara topraktır” demeye başladı…

Ve, belki de en önemlisi…
Sahip olduklarının…
Özgürlüğün değerini…
Nefes almanın dayanılmaz önemini…
Bilimin değerini…
Dün farkına varmasak bile bugün ‘İyi ki varsınız’ dediklerimizin kıymetini öğretti bizlere…

 

 

 

Koskoca 14 Ay !..

Seçimlerin üzerinden 14 ay geçti…

Bakıyoruz elde avuçta gözde görülen bir şey yok…

Kimi hala ağlıyor…
Kimi hala ‘açıklayamıyor’…
Kimi, ‘Ben muradıma eriştim, sırada eşim yakınlarım var’ görüntüsü veriyor…
Kimi, “Yine 5 yıl, beni boş ver yardımcılarım yaşasın’ demeye getiriyor…
Kimi, “Seçime var daha 4 yıl, bu koltuğu veren irade yine otur der, millet de bu emri yer” diye düşünüyor…
Parti ayrımı yok…
Çünkü hiç birinin birbirinden farkı yok…
‘İnsan’ odaklı hizmet…
‘Ortak akılla hizmet’…
Beylik laf kalıyor…
Hepsinin yerini “çalışmasan da görüntü ver” yeni anlayışı alıyor!

 

NE GÜNLERE KALDIK YARABBİ!  

Bakıyorum da; siyaset hesabına kıyısından köşesinden Diyanet İşleri’ne birileri yalan-yanlış dokundurdu diye, öyleleri var ki adeta “Diyanet sen bizim her şeyimizsin” diyerek acayip bir sahiplenme yapıyorlar!

Sanki, geçmişlerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı’nı tarikat-cemaat hesabına yerden yere vuranlar, “başa geldiğimizde kapatacağız” diyen, ya da böyle diyenlerin yanında yetişenler onlar değildi! Ey Büyük Allah’ım ne günlere kaldık!

İlginizi çekebilir

TOKMAK

TOKMAK

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri