Altınordu
Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Derneği
Altınordu
kaymakamı Niyazi Erten gazetemizin “Bunları
Biliyormusunuz “ köşesine konuk olan
” Aydınordu Kaymakamlığı sosyal
yardımlaşma derneğinde görevli bir ismin fakir fukara ve valilik ile
kaymakamlığın ihtiyaçlarını kendi işyerinden alınarak ödeme yapılmasına çok
sayıda esnaftan tepkiler olduğu” iddiası ile ilgili böyle bir olayın
olmadığını olmasının söz konusu dahi olamayacağını söyleyerek bizleri
aydınlatmış oldu..
Bizde bu tür konularda hassasiyetini bildiğimiz Kaymakamımız Niyazi Erten’e duyarlılığından dolayı teşekkür ederiz.
Okuyucu
İsyanı!
Gazeteci toplumun menfaatlerini kendi
menfaatlerinin önünde tutandır…Gazeteci kimsesizlerin kimsesidir, gazeteci
topluma haber verendir, gazeteci yalan söylemez, yalan haber yapmaz , gazeteci
güçlüden yana değil, haklıdan yana olur.. Gazeteci çıkar guruplarından yana
değil, hayattan doğadan tarihten insandan yana yer alır..
Çünkü gazeteci kamu hizmeti yapar… Gazeteci topluma örnek olmalı, önde gitmeli
ve yön veren olmalıdır…
Gazeteci kalemini şahsi çıkarlar için değil toplumun, kentin,ülkenin, çıkarları
için kullanmalı, asla silah olarak görmemelidir…Gazeteci eleştiri hakkını
kullanmalı kamu görevi yapanları eleştirmeli.
Kendini gazeteci sanan bazı zatlar siyasilerimizin yanı başında , işyeri
açılışlarında, yemeklerde,kahvaltılarda birde ilan reklam ziyaretlerinde..
Bunlar bir grubun veya kişinin , ticari çıkarı için yapıyor. (Allah ıslah etsin )
Zamlar kapıda…
Belediyelerin kasası tam
takır.
Kredi çekmeden kıpırdayamıyor hale geldiler.
Bekleyen projelerden çok alacaklılar kapıya dayanmış burunlarından soluyorlar.
Bunun bedelini kim ödeyecek, tabii ki
vatandaş; sen, ben…
Peki, bu millet ne yapsın şimdi?
Su içmesin mi, yemek yapmasın mı, elini
yüzünü yıkamasın mı ne yapsın?
Bir Meclis toplantısı yapılıyor, alıyorlar kararı, vuruyorlar zamları…
Peki, Milletin Genel Kurulu ne zaman?
5 yılda bir…
Seçim öncesi indirim, seçim sonrası bindirim…
Ramazan…
Ramazan’ın rahmet ve mağfiret yağmurundan
yararlanabiliyor muyuz?
Orucun getirdiği mana iklimini soluklayarak nefis eğitimini gerçekleştirebiliyor muyuz?
Yarısından fazlasını geride bıraktığımız bu mübarek günleri değerlendirebildik mi? Geride kalanları için bir manevi projemiz var mıdır?
Evet, gerçekten bu işlerin neresindeyiz?
Bir hesap yapma cesaretimiz var mıdır?
Yoksa yazıklar, binlerce, milyarlarca yazıklar olsun bize…
Çünkü bir dahaki Ramazan’a ya kısmet?
Hayri Osma’ya
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.