Sayın Valime…

Yıllardan beri yazıyoruz çiziyoruz ama nedense sözümüzü dinleyen yazımız gaileye alan yok.

Sanki kendimiz için bir şey istiyoruz!…

Ne diyoruz, her gün sofralarımızın vazgeçilmezi olan Ekmeğimizi araçların koltuklarında pis kasalarda dağıttırmayın…

Bakkal ve Marketlerde satılan ekmeklere yüzlerce insanın eli değiyor.

Tokalaşmanın dahi bulaştırıcı olduğu bir dönemde elden ele dolaşan ekmeği yemek ne kadar sağlıklı olur..

Bunun önlemini almak bu kadar mı suç?

Fırıncılar odası başkanını zaten var saymıyorum o düşmüş kendi siyaset derdine sadece ekmek zamlarında pide fiyatlarının ayarında ortaya çıkıyor.

Buradan başta sayın valime sesleniyorum bizi gaileye almıyorlar belki sizi alırlar verin ilgililere bir emir düzeltsinler şu rezalete son versinler.

Ekmek gerekirse fırından başka yerde satılmasın.

***

Bir Öneri!

Ertuğrul Yüksel ağabeyim sosyal medyadan  bir öneri paylaşmış benimde hoşuma gitti affına sığınarak paylaştım..

Keşke, Konaravirüs adaletli davranıp kul hakkı yiyen, hırsızlık yapan üç kağıtçılık yapandan başlayıp, suç oranına göre en çoktan başlayıp yukardan aşağıya doğru gelse..

***

Korona mı Kokarca mı?

Hiç evelemeye gevelemeye gerek yok! İnsan olmayı, ahlâkı ve adaleti bir kenara koyarak, kimi zaman devlet, kimi zamanda şahıs adına “pire için yorgan” yakanlara…

“Kendi doğrusundan başka doğru tanımayanlara…”

Dünyayı sadece kendinin “at oynatacağı çöplük” sananlara…

İnsanların ve tabiatın ayarını bozanlara…

“Kem söz sahibine aittir” gerçeğini unutup karşısında gördüğü herkese ağzına geleni söyleyenlere…

Kısacası; alemin ayarını bozanlar…

Ben var dünya var. Ben yok dünya yok” benciliğinden uzaklaşıp, paylaşmayı öğrensin!

Malın mülkün, önce Allah’ın, sonra devletin, en sonunda kendinin olduğunu kavrasın!

Sonra da; “Korona Ayarı” geldi! “Kokarca Ayarı” sırada bekliyor diye biraz daha düşünsün!

***

Kıssadan Hisse!

Ben diyeyim, “yüz”, söz söyleyin “on bin kere yüz” anlatmışımdır.

Kıssadan hisse hesabıyla!

Ama, kıssayı papağan gibi tekrarlamış olsak da, alınan hisse her nedense pek artmamıştır. Çünkü, tembelliğin diz boyunu geçtiği, tepeden bile çıktığı bir toplum haline gelindi. Ancak, karşılıksız, yani çalışmadan elde edilmek istenenler ise hiç ama hiç bitmedi!

Adamın biri durmadan tanrıya; “Bana büyük ikramiye çıkar” diye yalvarır dururmuş. En sonunda Tanrıya bıkkınlık gelmiş, çağırmış meleklerini; “Şuna büyük ikramiye çıkarın” diye buyurmuş. Ama meleklerde kıpırtı yok! “Ben emir veriyorum” diye üstelemiş Tanrı.

Meleklerden biri zar zor; “İkramiye çıkaracağız ama, adam hiç bilet almıyor ki” demiş.

***

65 Yaş Üstü

Türkiye’nin bir  çok yerleşim yerinde 65 yaş ve üstü kişilerin ücretsiz toplu ulaşımı durduruldu. Virüsten habersiz amca ve teyzeler Ordu’da toplu ulaşımlarda pazarlarda çarşılarda sokaklarda dolaşıyorlar.Bu anlamda  Ordu’da 65 yaş üstü insanların ücretsiz toplu ulaşım kullanımı tedbir amaçlı geçici olarak durdurulsun..Ordu’da İl Hıfzıssıhha Kurulu bu konuda acilen karar almalıdır…

***

GÜNE BİR NOT
En tehlikeli virüsler iki ayaklı insan görünümlü virüslerdir
Durumdan fırsat çıkarıp on liralık malı yirmiye satan bu tipler insanlığın insan olmayan numuneleridir
Esas bunlara dikkat etmek ve bu tipleri teşhir edip dışlamak mutlak toplumsal zorunluluktur.(T.K)