Ana Sayfa Tokmak 19 Kasım 2018 630 Görüntüleme

TOKMAK 19 KASIM 2018 PAZARTESİ

TOKMAK 19 KASIM 2018 PAZARTESİ

Düşün bu şehrin yakasından…

Milletvekilliğini kafasına koyan, hiçbir seçimi sektirmeyen, her defasında aday adayı olan isimleri anlıyoruz.

Adam ne de olsa kararlı.

Kendini bu hedefe adamış.

Her ne kadar zaman zaman alay konusu olsa da “Ben bu uğurda ölürüm” diyebiliyor.

Belediye Başkanlığını gözüne kestiren, beş yılda bir yapılan seçimlerin hiçbirini “Es” geçmeyen.

Kısacası “Ölürüm de vazgeçmem” diyerek her mahalli seçimler öncesinde aday adayı olanları da samimi söyleyelim çok iyi anlıyoruz.

Ancak…

Öyle isimler var ki, “milletvekilliği olmadı, Belediye başkanı adayı olayım” ya da “Belediye Başkanlığı olmadı meclis üyeliği için uğraşayım” veyahut “Meclis üyesi de olamadık, mahalle muhtarlığına müracaat edeyim” diye düşünüp, bunu hayata geçirenleri katiyen anlamış değiliz.

Bu sözünü ettiğimiz isimler öylesine tanındı ki bu şehirde, bundan sonra yapılacak olan her seçimin (Yapılacak seçim ne seçimi olursa olsun)potansiyel aday adayı olacağını bugünden yazsak, kesinlikle yanılmış olmayız.

Parti farkı gözetmeksizin bu sözünü ettiğimiz “her seçimin adayı” olan kişilere açık açık olmasa bile “Bir Oda, Dernek veya Apartman başkanlığı bulunsa da şehrin ve partilerinin yakalarından artık bir düşseler” diyesi geliyor insanın.

Öyle ya! Bir insan kedini her türlü göreve yakıştırıyorsa, her defasında işi olmuyorsa, buna rağmen,  ismi ne olursa olsun her gelen seçimi adeta hasat zamanı gibi görüyorsa…

 Kısacası: aday adaylığından emekliliği geldiği halde hala bu işi kovalıyorsa, ortada inatçılıktan ziyade psikolojik bir durum var sanki…

 

 

 

Sosyal Medya!

Artık herkesin bir medyası var…

Geçmişte “Yazsana…” diyenlere…

Şimdi rahat rahat, “Önce yaz, ben oradan alıntı yaparım” diyebiliyorsunuz…

Sizin yazmanızı istediği konuyu emin olun kendisi de sosyal medyasında yazamıyor!

Çünkü böyle tipler…

Elini ateşe uzatmak istemez, maşa sever!

***

Eh konu sosyal medya olunca…

Bir de kullanımı var…

Herkes kullanıyor onu…

Kimsenin ‘Sosyal medya yönetimi’ diye bir derdi yok…

Yaz, çek, kopyala, yapıştır, paylaş gitsin…

Hele hele siyasi konularda…

Herkesin değişmez bir fikri var…

O fikri, karşısında kabul ettirmek için çabalıyor…

Nafile olsa bile…

Kendisi gibi düşünmeyene hakaretler yağdırıyor…

Savunduğu düşünceye yönelik eleştiriler karşısında trolleşiyor…

Dayatıyor…

Hep siyaset paylaşıyor…

Bazen bir saatte 10 paylaşım yapanlar oluyor…

 

 

 

Fırıldak Sahnede! 

Duyduk duymadık demeyin duyanlar duymayanlara haber versin onlarda duymuş olsun…

FIRILDAK sahne almış yakında görücüye çıkacakmış!

Yakında yapılacak olan Kanarya Sevenler Derneği seçimlerine katılmak için kilometrelerce yol katlederek geldiği Ordu’da daha dne kadar küfür yediği insanların yanına giderek pişkin pişkin destek istiyormuş.

Arkadaşım anlattı, çok ta güldüm…

“Hadi hadi işine bak benim sana ne verecek selamım ne ayıracak zamanım var” demiş…

Fırıldaktaki pişkinlik 1500 tavan yapmış başlamış tatava anlatmaya…

Anlatmış anlatmasına da onu dinleyen kimse kalmamış etrafında…

Neyse biz işimize bakalım Fırıldak döndükçe dönmeye devam etsin!

 

 

Yazanda Küfür Edende Sensin! 

“Şöyle bir söylenti var” diyor, yazıyor…
“Böyle deniliyor” diyor, onu da yazıyor…
“Bu böyle olmuş iyi mi?” diye onu da yazıyor…
Yazdıklarının hiçbiri olmuyor…
Başka bir şey oluyor mesela hiç akla gelmeyen…
“Ben demedim mi bunun böyle olacağını?” diye bunu da yazıyor…
Hızını alamıyor…
“Şöyle olacak-böyle olacak diyenlere kapak olsun” diyor ve vallahi bunu da yazıyor…
“İyi de kardeş! Diyen de sensin, yazan da sensin. Böyle olmayacağını söyleyen de, böyle olduğunda ‘ben demedim mi?’ diyen de sensin. Hepsi resmen sana kapak olmuş ama hiç üzerine alınmayıp, başkalarına dönerek  ‘herkese kapak oldu’ diyen yine sensin” dendiğinde, Cem Yılmaz’ı bile geride bırakacak bir  rol kesip “Kim? Ben mi? Ne zaman demişim? Hadi göster? Hadi çıkart ortaya öyle yazdığımı? Mesleği bırakırım mesleği!” diyor…
Eskiden, içki masalarında pike yapmayı sevenler yapardı bunu sık sık.

 

                                         

Osman Şahin Diyor ki;
Canınız sıkılmasın, zorla kaşınmayın, eğer Ordu’da AK Parti olarak Büyük Şehir Belediye başkanlığını kazanmak istiyorsanız, mevcut başkan Engin Tekintaş ile yola devam etmenizi öneriyoruz. Aksi hale size kolbastı oynatırlar.

 

İlginizi çekebilir

Ordu’dan DANGALAK Çıkmaz…

Ordu’dan DANGALAK Çıkmaz…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri