Kısa ve Net
Enver Yılmaz sizce neden önemlidir?
Enver Yılmaz neden seviliyor?
Enver Yılmaz’a neden ayak bacak oyunları yapılmak isteniyor?
Enver Yılmaz’a belirli kesimler tarafından neden bu kadar saldırı yapılıyor?
Kısa ve Net yazıyorum…
Bu şehrin yıllardan beri değişmeyen makus talihini değiştirmek için cesaretle azimle ve kararlılıkla bir çok iftira dedikodu ve eleştiriyi göğüsleyerek Ordu’yu bir anda şantiyeye çevirecek bir başka isim var mıydı?
Elbette bu hamleyi yapacak kararlılığı gösterecek bir siyasetçi bulmak kolay değildi?
Enver Yılmaz çıktı ortaya seçimler öncesi vaat ettiği 52 MEGA PROJEYİ bir anda 75’e çıkartarak adeta o günlerde eleştiri yapanlara DERS verdi.
Son Sözüm: Enver Yılmaz kararlılığıyla projeleriyle birilerine SÖZÜM SÖZ dersi verdi partili partisiz vatandaşları kucakladı 19 ilçeyi birbirinden ayırmadı yani bahanelere sığınmadı..
Şimdi, nedenleri anladınız mı?
Gazetecilerin Dünü!
10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü klasik haliyle kutladık!
Her ne kadar “Gazetecilerin keşke günü olacağına dün’ü olsaydı” psikolojisi içinde olsak da, arayan, soran, kutlayana nazikçe teşekkürümüzü ettik.
Mesleğin yok olma ile karşı karşıya kaldığı bir dönemden geçiyoruz.
Kağıdın tamamen ortadan kalkacağı, her şeyin dijitale taşınacağı, meslek kriterlerinin ortadan kalktığı bir süreç başlangıcının arifesindeyiz.
İşsiz gazetecilerin tavan yaptığı, çalışabilenlerin bir bölümünün hapiste olduğu, büyük bir bölümünün “o veya bu tarafta fark emiyor” yandaş olduğu, dahası gazeteciyim diye ortalıkta geçinen çakma medyacıların türediği ve tüm bunların haricinde geriye kalanların da çalışabildiği bir süreç içindeyiz.
Dahası…
Her yıl 5 bin basın yayın mezununun olduğu, bu mezunların neredeyse tamamına yakınının işsiz kaldığı üstelik bu mesleği yapmak için basın yayın mezunu olmanın dahi gerekmediği bir ülkede yaşıyoruz…
Tüm bu anlattıklarımızdan sonra Çalışan Gazeteciler gününü kutladık iyi mi?
Hava Durumu
Gökyüzü kapalı sağanak yağmurlu,
Yeryüzü ise dedikodu kaynıyor…
Allah’ım bizleri bereketinle yağan yağmurdan değil, menfaatleri uğruna ortalığı karıştıran iftiracı DEDİKODUCU münafıklardan koru YARABBİM…
Kıssadan Hisse
Adamın biri,bir gece, elinde fener, omzunda kova ile kör bir adama rast gelir.
Bilge bir kimse olan kör adam, yakınlardaki bir ırmağa varıp kovayı doldurmuş geri dönmektedir.
Kendisine sorulur:
– Sen gözleri görmeyen bir adamsın. Gece ile gündüz senin için birdir. Niçin fener taşıyorsun?
Kör adamın cevabı ince bir feraset örneğidir:
– Ey boş kafalı adam! Feneri senin gibi kalbi Kör olanların karanlıkta bana çarpıp da su kabımı kırmamaları için taşıyorum..
Unutulmasın ki;
Kim ne yanlış yaptıysa, her iki dünyada da gün gelecek hesabını verecek!..
Kimler neydiler, ne oldular?..
Güne değil, akıbete bakmak lazım…
Bunca olup bitenden ibret almayanlar, sanıyorlar ki yaptıkları yanlarına kar kalacak!..
Hiç kimse unutmasın ki, mazlumun sahibi Allah’tır…
Okuyucudan YEDAŞ’a
Özellikle akşam saatlerinde sokağa karanlık düşünce korku ve paniğe kapıldıklarını söyleyen okurumuz, “Lütfen çağrımızı dikkate alın. Hava karardığı saatlerde sokağımızda yürüyemiyoruz. Yürürken bile bir telaşa kapılıyoruz. Lambaların yanmasını sağlamak zor bir iş değil. Yedaş’ta bulunan ilgililer sesimizi duysun” dedi.