Yanılmadım…
Sağımda sen solumda sen sahi neredeyim ben….
Yıllardan beri söylüyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz…
Değişen bir şey yok…
Masa yine aynı..
Çalışan Emekçi Gazeteciler sağda solda baş efendiler masanın tam ortasında…
Şimdi sormak isterim bu gün kimlerin günü…
Sakın bana çalışan emekçi gazetecilerin demeyin kalbinizi kırarım öyle olsa o masanın ortasında onlar oturur kenara köşeye sıkışmazlardı…
Şimdi anladınız mı?
Bu tür davetlere neden gitmediğimi…
Başkan Güler
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. M.Hilmi Güler’in çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Güler’in kendine has çalışma disiplini içerisinde hizmete devam ediyor. Çevresinde kendisinin yüksek temposuna ayak uyduracak bir ekip oluşturması adına attığı adımlarda bazen tepkiler olsa da çoğunlukla olumlu karşılandığını biliyorum. Güler’in dayatmalara, çalışma arkadaşlarını seçmede kendisine yapılan baskılara pirim vermediğini gözlemek kamuoyu nezdinde de takdir gördüğünü söylemek isterim. Belediyede sorumluluk üstlenecek koltuklara oturacak isimleri seçmede, kendisine aba altından sopa gösterenlerin dayatmalarına, isteklerinin olması halinde destek verme adına haberler gönderenlere boyun eğmeyecek kadar dik duruş gösteren bir başkan olarak gönüllerde bulduğu yere ve desteğe gölge düşürmeyecek kadar kararlı bir isim olduğunu zaten görüyoruz.
Rektör ne demek istemiş…
Haberi sonundan okumakla başından okumanın farkı bu olsa gerek…
ODÜ Rektörü Prof.Dr. Ali Akdoğan iyi niyetiyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü de bahane ederek basınla bir araya gelmek için kahvaltı düzenlemiş.
Ben kendi doğrularıma göre bu davetlere katılmıyorum. Zaten o davete katılmış olsam orada konuyu uzatmadan kapattırırdım.
Çünkü Rektör Akdoğan’ın kötü niyetli olduğuna inanmıyorum söylemek istediklerini de mesleğinde 40 yıla yaklaşan bir gazeteci olarak ta anlıyorum. Üniversite ilgili haber yapmak isteyen bilgileri benden alsın yanlış haber yapan ile hukuk süreci başlatırız üniversitenin 2 avukatı var demiş…(Biraz aba altından sopa göstermiş gibi gözükse de kötü niyet yok)
Onun için biz yine bardağın dolu tarafından konuyu ele alalım ve kötü niyet arayarak bir güzel insanı üzmeyelim…
Bakkal Amcalar!
Çocukluğumuzda ailelerimizin mahalle-bakkal ilişkisi her şeye rağmen hala içimizde özlem.
Borçlandığın kişiyle yüzleşmek, göz göze gelmek…
Paranın olmadığı yerlerde veresiye defteriyle ayakta kalabilmek.
Mahalle bakkallarının vazgeçilmezi olan veresiye defteri uygulaması günümüzde azalmasına rağmen halen varlığını koruyor.
Özellikle köylerde kasabalarda veresiye defteri hala kullanılıyor.
Kısacası Mahalle bakkallarımız bir noktada dar gelirlilerin son durağı…
Ya onlarda hepten yok olursa…
İşte o zaman yandı gülüm keten helva!
Merak Ediyorum…
CHP’de Kongre süreçleri başladı..
Aday olan isimlere bakıyoruz yıllardan beri parti içine sıkışmış aynı isimler..
İlçe kongrelerinde sona gelindi şimdi İl başkanlığı seçimleri var.
Adaylık için isimleri geçenlere baktım yemin ederim ki aralarında son kullanma tarihi geçmişler bile var…
Atatürk’e toz kondurmayan CHP’liler bakalım kongrelerde Atatürk’ün “Gençler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözüne sahip çıkıp partiyi geçlere teslim edecek mi göreceğiz.
GÜNÜN SÖZLERİ
Çingeneye beylik vermişler önce babasını kesmiş…
Çingenenin çocuğu olmuş çekmiş Çü… koparmış.
BİR BAŞKA SÖZ…
Eşşeğe değer verdik kendini YARIŞ ATI sandı..
ÇOK BAŞKA BİR SÖZ..
Kendim için bir şey istersem NAMERTİM,Kutuya KOYUN..
EN DOĞRU SÖZ..
Bugün Pazartesi…
