Vali Yavuz
Önce şunu açıklıkla ifade edeyim ki Valimiz Serdar Yavuz için mesai saati kavramı yoktur onun için her an mesai saatidir. Vali Yavuz’u özellikle bazı siyasiler şikayetlere kayıtsız kalıyor gibi eleştirseler de bence haksızlık yapıyorlar çünkü Vali Yavuz şikayetlerin hepsini sonuna kadar inceliyor sadece sesli düşünmüyor oysa her yatırımın her şikayetin yakinen takipçisi…
Valimizin insanlara yaklaşımı onlarla kaynaşması ve hitabeti ondaki birçok özelliğin bazıları…
Kısa ve öz olarak diyorum ki, Ordu valisi Seddar Yavuz ve hayırsever eşi Selda hanım ile gönüllerde yer edindi.
Allah’ım onları hak ettiği yerlerle ödüllendirsin…
Karınca ve Feroman İzleri…
Karıncalar özellikle de kısmen kör olan işçi ve asker karıncalar, arkalarında feromon izleri bırakır, aynı kolonideki diğer karıncalar da bu feromon izlerini takip ederek hem yuvalarını bulurmuş…
Bir çeşit iç navigasyon sistemi olan bu feromon takibinin detayı olarak da çok karıncanın üzerinden geçtiği feromon izleri yoğunlaşır, yoğun feromon daha çok karıncayı kendine çekermiş.
Fakat bu yeteneğin nadiren de olsa hata verdiği bir durum varmış. Kolonisindeki tek bir karıncaya bile sonsuz güvenen karıncalar, yönünü kaybeden bir karıncanın izlerini takip etmeye başlıyor ve diğer karıncaların da eklenmesiyle bir sarmal halinde kendi etraflarında dönmeye başlıyorlarmış. Bu takip öyle bir hal alıyormuş ki saatlerce bir çember halinde dönüp duran karıncalar yorgunluktan ölmeye başlıyorlarmış.
Bazen binlerce karınca, hatta tüm koloni ölene kadar hemen önündeki karıncayı takip ediyor, bu ölüm çemberinden kurtulamıyormuş…
Buradan bir kıssadan hisse çıkartmak gerekirse…
Bazen en büyük, en ayrıcalıklı en müthiş özellikler aynı zamanda sizi yok edecek özellikler olabiliyor…
FINDIK VE EKMEK!
Birisi Türkiye ile ortak, diğeri Karadeniz’in gündemindeki ekmek ve fındık…
O zaman fındıklı ekmekten devam edelim!
Türkiye’de yaklaşık 470 bin fındık üreticisi var.
Bunların ne kadarı sadece fındık ile geçiniyor?
Yüzde 12’si.
Bu da demektir ki, üreticilerin yaklaşık 50 bini fındık parası ile evine ekmek götürüyor! Gerisinin ekmekle, geçimle uzaktan yakından ilgisi yok.
Var mı itirazı olan?
GEÇMİŞTEN HİSSE KAPACAKLAR…
“Mehmet Akif Ersoy’un şu dörtlüğünü Türk toplumunun ne kadarı akıl ile bakmasını bilen gözünün önünden hiç eksik etmemeli?” diye sorsalar, “Beni de içine dahil edin” diyerek, geriye tek kişi bırakmazdım!
“Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey?
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
“Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
İSTİKBAL GAZETESİ
Arkadaşımız Mustafa Köksal Sosyal medyada bulunan sayfasında gazetemiz ile ilgili övgü dolu sözler yazmış kalemine yüreğine sağlık diyerek o yazıyı sizlerle paylaşıyoruz…
30 Eylül 1999 ve bugün 30 Eylül 2018 tam 20 yıl ve İstikballe beraber her gün büyüyen olgunlaşan bir Temel Aşar. Gazete ve gazetecilik ayrı dünya.Bugün Ordu da sev sevme, bu işi hakkı ile yapanları say desek 5 kişi zor buluruz. Çocukluğundan beri o yaptığı işin esas parçası olan gazeteyi omuzuna asıp küçük bedeni ile sokaklarda satan Temeli bilirim.
Onu satıp 10 kuruşunu bizimle paylaşan Temeli bilirim. Kızarız, darılmayız, bazen isyan ederiz sevmeyi bırakmayız. Bugün hala işini en iyi yapanlardan sayılan Temel Aşarı ve gazetesini tebrik ediyorum.
Allah ömür versin ailenle ,işinle ve bizimle ak saçlı olana kadar ol…
Kızmanı , sözlerini de seviyorum. Boş ver ne olman değil Şarkiye’li olman yok mu o şeker tadında, gerisini boş ver, o bir gömlek kravat tadında..
Bedenin bizimle olsun yeter. Kutlarım.