Oyumu O’na verdim…
“İnsan, düşmanının
her faziletine inanabilir, samimiyetine asla!” sözleri boşuna söylenmiş ve tarihi mal olmuş sözler
değildir…
O nedenle…
Samimiyet ölçüdür, samimiyet terazidir, samimiyet tercih nedenidir.
Dün yapılan seçimler nedeniyle hangi adaya oy kullanacağıma dair birçok soru
ile karşılaştım.
Hiçbir soruya “Şuna oy atacağım”
cevabı vermedim.
Verdiğim tek cevap “En samimi bulduğum,
bana en samimi gelen adaylara oy vereceğim” cevabı oldu…
Bugün aynı cevabı tekrarlıyorum:
-“Ben bu seçim süreci içinde en samimi
gördüğüm ve bulduğum adaylara oy verdim”
Sizi bilmem!
Tavsiye
Seçimi hayırlısı ile bitirdik, bugün olmasa bile sonraki günlerdeki gündemimiz ekonomi olmalı…
Seçimin açtığı yaralar sarılıp…
Ayrışmalar sevgiyle yumuşatılıp…
Hoş görü yeniden her şeye hâkim kılınıp…
Bireyden başlamak üzere ekonomimizi iyileştirmenin…
Kentlerin ve ülkemizin kazanması için…
Yeniden üretmenin ve dünya ile ekonomik rekabete girebilmenin mücadelesi içinde olmalıyız…
Sadece ekonomi de mi?
Elbette hayır…
Hukuk, güvenlik, özgürlükler başta olmak üzere…
Her alanda en iyisine odaklanmalıyız…
Bu İddia Çok Su Kaldırır
CHP’de yöneticilik yapmış hala faal üye olan H.Z.Ç isimli şahsiyet sosyal medyada yaptığı paylaşımında Ordu Büyükşehir ve Altınordu belediye başkanlarını hedef alarak bize göre SUÇ sayılabilecek iddia ve ithamlarda bulunmasına AK Partili ve CHP’li yöneticiler ile STK’ların sessiz kalmasına bir anlam verilemedi.
İşte o iddia ve İthamlar..
CHP’nin, (truva atı) Prangası; Belde Evler,
Ordu tarihinin gelmiş geçmiş en
fütursuz, arsız, hırsız belediye başkanları Enver ve Engindir.
Belediyeciliği tam bir talan olarak anlayıp uyguladılar, üstelik kimse de çıkıp
hopp durun bakalım ne yapıyorsunuz demedi, neden?!
Bir parti ya da belediye başkanı yanlış işler yapıyorsa karşısına dikilecek partiler, stk’lar ve halk vardır fakat biz de öyle olmadı!
Stk’lar zaten bir başkan ve yakınlarından ibaret menfaat için susuyor ve yalakalık yapıyor!
Halk sindirilmiş, kişiliksiz hale getirilmiş ve küçük hesaplar ile sorgulamıyor, hak arayamıyor, hesap soramıyor!
Ya siyasi partilere ne oluyor, hele hele ana muhalefet partisi CHP neden sus pus irdeleyelim!
Kayıp Aranıyor!
31 Mart Yerel seçimlerini geride bıraktık ancak yeniden aday gösterilmeyen başkanlardan bazıları görünmez olmuş. Özellikle sıkıntılı ilçe belediyelerinin başkanlarını aylardır göremeyen çalışanlar, “Başkan kaçtı” dedikoduları bile çıkarmış. Hatta bazı çalışanlar, gazete merkezlerini arayıp, “Kayıp aranıyor” ilanı vermek için fiyat bile sormaya başlamışlar.
Torba Şikayeti..
Son gün yani Cumartesi gecesi birileri oy avcılığına çıkarak evlere özel servislerle torba dağıtmış..
Torba alanlar “Bize torba geldi” sevincini yaşarken! Torba alamayanların boynu bükülmüş!
Olay o kadar büyümüş ki, komşusu torba alıp kendileri torba alamayanlar gördükleri her parti yöneticisine “Biz Yunanistan’dan mı geldik. Bize niye torba verilmiyor? Hani herkese eşit davranılacaktı? Daha seçilmeden ayrımcılık yapılıyor” diye şikâyette bulunmuş.
Şimdi biz neye yanalım…
Torba dağıtanların, bu torbaları partili-partisiz ayrımına göre dağıttığına mı? Yoksa torba alamayanların isyanına mı? Anlam yüklemeliyiz, bir türlü karar veremedikii