Saadet Partisi İl Başkanı Av. Erkan Temiz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının halen fındık rekoltesini açıklamamasını sert dille eleştirdi. Son günlerde fındıkta ciddi kayıpların olduğunu belirten Temiz, bu konuda bakanlığın bir açıklama yapmamasının da maindar olduğunu söyledi.
Başkan temiz konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı;
Gıda Tarım ve Hayvanlık Bakanlığı, almış olduğu kararla, bakanlık haricindeki kurum ve kuruluşların, rekolte çalışması yapması ve açıklamasını yasaklamıştı.
Bakanlığın bu kararına rağmen Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi tarafından Türkiye’nin 2017 yılı kabuklu fındık rekoltesi 670 bin ton olarak açıklandı. Küresel sermayenin kuruluşu olan bu konseyin açıklaması karşısında bakanlık, üreticiyi koruyacak hiç bir çalışma yapmaması, bakanlığın küresel sermayenin emrinde olduğunu göstermektedir.
TÜİK tarafından 27.05.2017 tarihinde yapılan açıklamada, 2017 fındık rekoltesinin 600 bin ton olacağı tahmininde bulunmuştu. Hangi teknik kadro ve imkanlarla bu çalışmayı yaptığı belli olmayan TÜİK’in bu açıklaması karşında bakanlığın her hangi bir açıklamada bulunmaması da manidardır.
Herkesin malumu olduğu üzere bahar aylarında yaşanan don afeti sebebiyle yüksek kesimlerde (Kabadüz, Gürgentepe, Gölköy, Aybastı, Korgan, Akkuş) fındık ürünü büyük hasar görmüş, üreticinin bahçeye dahi girmesini gerektirmeyecek seviye olması, hatta fındık ağaçlarının dahi zarar görmüş olması sebebiyle gelecek yılın rekoltesini dahi etkileyecek düzeyde hasar oluşmuştur.
Özellikle 24, 25 ve 26 temmuz 2017 tarihlerinde yaşanan aşırı sıcaklar, sahil ve orta kesimlerde fındığa büyük ölçüde zarar vermiştir.
Karadeniz bölgesinin tamamını ilgilendiren, 2 milyar doları aşkın döviz girdisi sağlıyor olması sebebiyle ülke ekonomisini doğrudan ilgilendiren fındık konusunda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının halen sessiz olması manidar bir durumdur.
Hasad öncesi yaşanan kuraklık afeti yaşanan ürün kaybının acilen tespit edilmesi ve açıklanması, yeni ürünün fiyatının gerçek değer üzerinden oluşması için zorunludur.
Ayrıca, yaşanan doğal afet sebebiyle üreticinin uğramış olduğu zararın, sosyal devlet ilkeleri çerçevesinde giderilmesi devletin anayasal görevi olduğunu da hatırlatma gereği görüyoruz.
