DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Tarih:2020 Mayıs
Dün sabah işyerime geldiğimde ne yazayım diye düşünürken arşivleri karıştırmaya başladım. Gözüme 2020 yılının Mayıs ayında kaleme aldığım ilişti. Okudum sonra biraz düşündüm ve o yazı sonrası ile bugün gelinen durumu sizlerle bir kez daha paylaşmaya karar verdim.
“Önümüzde normalleşme süreci” var.
Yaşayacağımız bu süreci “Yeni Dünya Düzeni” olarak isimlendiriyor çoğu insan.
Bu tanımla söylenmek istenen aslında şu:
Örneğin lokantalar eski çalışma düzeni ile faaliyet gösteren lokantalar olamayacak.
Eski cafeler, oteller, mağazalar, dükkânlar, otobüsler, okullar… Aklınıza ne geliyorsa hiçbiri eski düzende olduğu gibi bir faaliyet gösteremeyecek.
En küçük çay ocaklarından, en lüks restaurantlara kadar her bir sektör, Yeni Dünya Düzeni ile tanımlanan düzene bir şekilde geçiş yapmak, yani dönüşmek zorunda kalacak.
İyi de bu işyerleri nasıl dönüşecek?
Yeni Dünya Düzeni denilen sisteme nasıl adapte olacak?
Bugünden baktığınızda yukarıda isimlerini sıraladığımız işyeri sahibi olanların büyük çoğunluğunun, bu dönüşümü yapması, işyerlerini yeni düzene hazır hale getirmeleri pek mümkün görünmüyor.
Söz konusu dönüşümün yapılamaması en basit anlatımla teslim olmayı, iflası getiriyor.
Kısacası…
Bu günün asıl meselesi ve sorunu; bu işyerlerinin söz konusu dönüşümü nasıl becerebilecekleri?” demişiz.
Ardından da şöyle bir tespitte bulunmuşuz;
“Bu mesele sadece kredi vermekle aşılacak gibi basite alınacak bir mesele değil.
Kredi alan üyelerin yarın yeni düzende para kazanması lazım..Bu süreçte bu para kazanılmazsa, yarın ne verilen krediler geri döner, ne de ayakta kepenk indirmeyen işyeri kalır.”
***
Ne yazık ki o günlerden bu günlere gelindiğinde söz konusu esnaflar para kazanamadı.
Zira…
Büyük bir çoğunluğunun işyeri kapalıydı, açık olanlar ise para kazanamadı.
Dolayısıyla…
O günlerde alınan kredilerin bugün ödemesi geldi…
O gün de öngördüğümüz gibi bugün bu krediler ödenemiyor.
Kepenklerini indirenler indirdi…
İndirmeyenler ise büyük bir mücadele veriyor…