DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Söylenti İddia ve İftira…
Seçim sürecine girdiğimiz şu günlerde görüyoruz ki karalama iftira ve belden aşağı vurma dönemleri de başlamış!
Bizde güne uygun bir gönderide bulunarak seçimin dedikodu köşelerinde karalama kampanyası ile kazanılamayacağını küçük bir yaşanmış hikaye ile bir kez daha hatırlatmak istedik.
***
Ailesini küçük yaşta kaybeden çocuk yetim kalmış.
Etrafında yakınları bulunamadığı için çok uzaktan akrabaları olan yurt dışında yaşayan bir aileye ulaşıp, durumu anlatmışlar.
Aile gelmiş Türkiye’ye almış çocuğu ve yaşadıkları ülkeye götürmüşler.
***
Kendi çocukları gibi bakmışlar çocuğa, eğitiminden tutun da ihtiyaçlarına kadar her türlü ihtiyacını gidermişler.
Son derece iyi bir çevrede iyi bir eğitim alan çocuk büyümüş adam olmuş.
Bu arada iyi de bir gelir elde etmeye başlamış.
***
Ailesinin başına gelenleri ve geçmişini kulaktan dolma bildiği için gerçeği öğrenmeyi kendisine dert edinmiş.
“Acaba benim yakın akrabalarım niye yok?” sorusunun peşine düşmek için atlamış uçağa, Türkiye’de doğduğu topraklara gelmiş.
***
Doğduğu mahallenin muhtarından nüfus müdürlüğüne, tapudan doğum kayıtları için hastanelere kadar gitmediği yer kalmamış.
Ne ailesinin başına gelenleri tam anlamıyla öğrenebilmiş ne de akrabaları olup olmadığını öğrenememiş.
***
Artık pes etmiş, işin peşini bırakmaya karar vermiş.
Yaşamını sürdürdüğü Avrupa ülkesine gitmeden önce birkaç kadeh içmek için girdiği mekanda, yan masada oturan şahıs bunu çok düşünceli görmüş ve yanına yaklaşıp “Hayrola hemşerim? Nedir derdin?” diye sorunca, bizimki başlamış hikayesini anlatmaya…
Hikayenin sonunda da “Senin anlayacağın geçmişime dair ne bir şey öğrenebildim ne de bir akrabam olup olmadığını” demiş umutsuzca.
***
Bizimkini dinleyen adam önce basmış kahkahayı…
Ardından da şu basit çözümü söylemiş: “Yahu dert ettiğin şeye bak! Niye bu kadar uğraş verdin ki? Bu kadar kurumu dolaşmak yerine herhangi bir partiden aday olduğunu açıklasaydın, rakiplerin bir hafta içinde senin şecereni çıkartır, üstüne bir de bu şecereni orta yere dökerlerdi! Boş yere vakit kaybetmişsin”
***
Bizim adam şeceresinin orta yere çıkartılması için verilen tavsiye üzerine aday oldu mu bilemiyoruz.
Ancak şu sıralar partilerinden aday adayı olmuş isimlerle ilgili bir kısmı yalan-yanlış, bir kısmı ağızlara bile alınmaması gereken söylenti, iddia ve iftiralar dolaşmaya başladı.
Bu söylenti, iddia ve hatta iftiraların çıkış noktası rakip aday adayları mı yoksa rakip partiler mi bilmemiz mümkün değil.
Ama bildiğimiz, seçim öncesi böyle bir yöntemin hiç de hoş olmadığından ibaret.
Zira…
Bunun adı siyaset değil, olmamalı da…