DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Sevgi Tercih Meselesidir
Mübarek Ramazan ayının son gününde isterseniz biraz sevgimizi hatırlayalım yarın Ramazan bayramının ilk günü, kin ve öfkemizi bir kenara bırakalım birbirimiz kucaklayalım, ne dersiniz.
Neden derseniz, mesela ortada hiçbir neden olmasa bile, bazı insanlardan nefret edersiniz…
Yine, bazı insanlar vardır seversiniz…
Ortada sevmenizi gerektirecek bir neden yoksa bile, kanınız kaynar, kendinize yakın bulursunuz…
Demek ki, Sevgi bir tercih meselesidir…
Sevmek ya da sevmemek, insanın tercihine kalmış bir olgudur…
Ama Saygı böyle değildir…
Nefret ettiğiniz bir insana bile saygı duyabilirsiniz…
Diğer yandan…
Sevdiğiniz bir insana, saygı da duymayabilirsiniz.
Demek şöyle bir şey ortaya çıkıyor ki;
Sevgi tercih, saygı mecburiyettir…
Nedendir bilinmez, insanların kesin çizgileri var…
Sevdiği insana saygı duyup, sevmediği adama ise bir türlü saygı duymamak gibi…
Çünkü tarafsız değil.
Her olaya kendi tarafından baktığı için, onu sadece kendi tarafı ilgilendiriyor.
Örnek vermek gerekirse…
AKP’den nefret eden biri, AKP’nin gerçekleştirmiş olduğu ve gerçekten halkın yararına olan bazı hizmetlere, saygı duyabilir…
Yani AKP’den nefret etmesi, AKP’nin gerçekleştirmiş olduğu bu uygulamalara saygı duymamasını gerektirmez.
Bu örneğin tam tersini Ordu ölçeğinde değerlendirirsek…
CHP görüşünde olan insanların, hiç sevmediklerini söyledikleri Büyükşehir belediye Başkanının şehir ve şehirli menfaatine olan hizmetleri takdir edilmeyecek bir durum değildir.
Ama nedense…
Yukarıda da söylediğimiz gibi, bazıları tarafsız olmaktan çok, meselelere kendi tarafından bakıyor.
Dolayısıyla da, sevmedikleri insanın ne kendisine, ne de yaptıklarına saygı duyuyor…
Başlıkta da söylediğimiz gibi…
“Sevgi” bir tercihtir.
“Saygı” ise bir mecburiyettir…
O yüzden…
Belki de toplum olarak bu denli bölünmüşlüğümüz bu yüzdendir.
Yani…
-“Yanlış da yapsa saygı duyarım” ya da “Doğru da yapsa saygı maygı duymam” diyenler yüzündendir.
Kim bilir?.