İYİ Parti Ordu İl Başkanı Ekrem Şentürk, milletin gerçek gündeminin, ekonomi, hayat pahalılığı, işsizlik, salgın, kadına yönelik şiddet olduğunu belirterek ekonominin duvara tosladığını söyledi.
Türkiye’nin yapay gündemleri konuşmak zorunda bırakıldığını ve son günlerde yeniden ısıtılan başörtüsü, Kaftancıoğlu, Ataklı ve Başbuğ meselesinin bunlardan biri olduğunu ifade eden Şentürk, “Siyasetin, sıkıştıkça sarıldığı’, ‘vitrin süsü’ sözüyle geldikleri nokta, tek kelimeyle ibretlik” dedi.
Türkiye’nin ekonomik sorunlarına değinen başkan Şentürk, “faiz sebep, enflasyon sonuç” diye ucube bir teoriyle, ekonominin duvara toslatıldığını iddia etti.
Ziraat Bankası’nın önceliğinin çiftçiye, Halkbank’ın ise esnaf ve KOBİ’ye finansman sağlamak olduğunu belirten Başkan Şentürk, “Bir an önce kamu bankalarının, kredi kompozisyonlarını değiştirmelerini sağlayın” diyerek hükümete çağrıda bulundu.
Son belirlenen asgari ücretin işverene maliyetinin 3 bin 458 liradan, 4 bin 200 liraya çıkarıldığına değinen Şentürk, “Bu büyük bir hatadır. İktidara çağrıda bulunmak istiyorum, derhal hem çalışanların özlük haklarını koruyan hem de işverene maliyetini azaltan bir düzenleme yapın.
Yeni asgari ücret düzenlemesinin güvencesiz çalışmayı teşvik ettiğini savunmaya devam edeceğiz. Bu konuda acilen sıkı denetim ve yaptırım mekanizmalarının devreye sokulması gerekiyor” diye konuştu.
“İstihdamı önceleyen bir istihdam stratejisi uygulanmalı”
İktidardan işgücü verimliliğini ve istihdamı önceleyen bir istihdam stratejisinin partiler üstü bir yaklaşımla uygulamaya koymasını beklediklerini de sözlerine ekleyen Şentürk, şunları kaydetti:
“Milletimiz dişini sıkıyor. Ama bu böyle gitmez. Gelin sağduyuya kulak verin. Verdiğiniz sözler tutmadı, ekonomi uçmadı, milletimiz zengin olmadı. Bu sistem millete de, memlekete de yaramadı. Son iki yılda, Türkiye ekonomiden diplomasiye her alanda geri gitti, kaybetti.
Türkiye’nin çıkışı, ‘İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemdedir. Yargının bağımsız, kuvvetler ayrılığının var olduğu, iktidarın ve tüm kurumların şeffaf çalıştığı, millet adına denetlenebildiği, demokrasinin tam ve kamil olarak uygulandığı, insanının zengin, mutlu ve huzurlu olduğu bir Türkiye’nin anahtarı işte budur diye düşünüyoruz.”