DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
Şehir ve Medeniyet
Şehirleri, Köy ve Kasabalar ile İlçelerden ayıran özelliklerin başında nüfusunun çokluğu gelir…
Bir başka önemli ayrım ise, Şehirlerin, saydığımız diğer yerleşim birimlerine oranla daha medeni olmasıdır.
Yani…
Medeniyet, şehirlerin var olması gereken özelliktir.
Şehirlerde medenice yaşamanın da, ister kabul edin ister etmeyin bazı kuralları vardır.
Bedelleri de…
Örneğin…
Araç ile gidiyorsanız Kırmızı ışıkta duracaksınız…
Köyde, hatta kasabada buna gerek yoktur. Çünkü yandığında durabileceğiniz bir ışık yoktur.
Yaya iseniz, ışık varsa Yeşil’in yanmasını beklersiniz karşıya geçmek için.
Eğer ışık yoksa, yaya kaldırımından geçersiniz.
Şehirde, vızır vızır işleyen bir caddenin üzerine aracınızı bırakıp gidemezsiniz…
Ya da…
İnsanların yoğun olarak kullandığı kaldırımın üzerine ne kadar mal varsa yığamazsınız.
Örneğin…
Kaldırımın üzerinde aracınızı yıkayamazsınız, ‘mal gelecek’ diye herkesin ortak kullanım alanı olan yol’u, özel dubalar yaptırarak kapatamazsınız.
Tüm bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Şehirde insanların gözüne baka baka yere tüküremezsiniz, çöplerinizi öyle istediğiniz saatte çıkartamazsınız, parkın içinde mangal yapamazsınız…
Aracınızı durdurup öyle her ağacın altına tuvaletinizi de yapamazsınız şehirde.
İşte bu yüzden şehirde yaşamak bedel ister.
Bu bedel salt parasal anlamda da değildir.
Bu kurallarda uymak için gösterilen özen de bir bedel ödemektir.
Eğer;
-“Ben bu kurallara uymak istemiyorum. Bedel medel de ödemem. Ben bildiğim gibi yaşarım. Ne ışıkta dururum, ne trafik dinlerim. Ben ne istersem öyle yaparım ve yaşarım. Başkaları beni ilgilendirmez. Düzen falan da tanımam” diyorsanız, yapacağınız iki şey var…
Birincisi;
-“Şehirde yaşamak bana göre değil” diyerek, tüm bu yasakların ve kuralların olmadığı yerleşim yerlerine gideceksiniz…
Ya da kalıp, şehirde yaşamanın gerektirdiği kuralları yerine getirip, bedelini ödeyeceksiniz.
Bu ikisini de yapmayıp, “Ben şehirde yaşayacağım. Ama kural mural tanımadan, bedel de ödemeden yaşarım” diyorsanız…
O şehir, şehirliğinden belki pek bir şey kaybetmez ama…
Siz o şehre hiç mi hiç yakışmazsınız…