Hem iktidar hem de muhalefet milletvekillerinin köyünüzü kasabanızı gezmelerini, dertlerinizi dinlemelerini neye yorumluyorsunuz bilmem de bu işin altında galiba “yeniden seçilebilmek” aşkı yatıyor.

Kısacası içinde bulunduğumuz tünelin sonunda yani 5-6 ay içinde  seçim Işılları  görünmeye başladı..

Türkiye’yi yıllardır yöneten AK Parti iktidarı ki buna MHP’de dâhil iktidarda oldukları süre içerisinde vatandaşa verdikleri hangi sözü yerine getirebildiler. Sadece söz verdiler; Hayat pahalılığı ortadan kalkacak ucuzluk gelecek, vatandaş her ürüne kolaylıkla sahip olabilecek. Ekmek ucuzlayacak, akaryakıt ucuzlayacak, kimse işsiz kalmayacak. Kısaca İktidar sadece –cek ve –cak ile başlayıp biten kelimeler kullanıyor ancak verdiği sözleri yerine getiremediklerini görüyoruz.

Şimdi merak ediyorum seçim turları için sahaya çıkan Milletvekilleri vatandaşlarımızın karşılarına hangi bahanelerle çıkacaklar merak ediyorum.

Neyse bekleyip göreceğiz,vatandaşın terazisi hassastır yapılanı da yapılmayanı da tartar..

***

Asgari Durum!

Sabahları uğrayıp çay sohbeti yaptığımız simit puaça satan küçük bir işyeri var.
Sahibi haricinde dört kişi çalışıyor.
Geçen sabah uğradığımda yeni asgari ücreti nasıl bulduğu konusunda sohbete başladık…

Hani “bir dokun bin ah işit” derler ya bizimkisi de o oldu başladı dert yanmaya…
“Vallahi benim bu ücreti ödemem mümkün değil. Dört çalışanın sadece maaş ve vergisi neredeyse 50 bin liraya yaklaşıyor. Bunun karşılığında devletin destek olarak dört çalışan için vereceği para bin lira” dedi.
“Ne yapmayı düşünüyorsun?” diye sorduğumda…
Çok seçeneğinin olmadığını söyledi önce…
Ardından da kararlı bir şekilde:
“Ya çalışanlarımdan iki kişiyi tazminatlarını vermek suretiyle ayıracağım ya da dükkana kilit vuracağım.” Diyerek tamamladı sözlerini.
Anlaşılan o ki; yeni yılda uygulanacak olan yeni asgari ücretin beraberinde işten çıkartmaları da beraberinde getireceği gibi bir durum da söz konusu…
Ve bu durum da ortaya hiç hoş bir manzara çıkartmayacak sanki!