Gereksiz işlerle, toplumun milli ve manevi hassasiyetlerine dokunarak, yeni gerginlikler ortaya çıkarmak, kime ne yarar sağlayacak, hiç anlamıyorum…

Hani, Ordu  için mesele gündem değiştirip, toplumun gerçeklerden uzaklaşmasını sağlamaksa, bu çabalar da boşunadır…

Çünkü, Ordu’’nun bu tür işlerle uğraşarak, kaybedecek zamanı yoktur!..

Meseleyi, İlkadım Anıtı’nın önüne çay bahçesi ve ön tarafına konulan reklam panolarına getirmek istiyorum…

Kafe görüntülü çay bahçesinin her geçen gün büyümesi ile anıtın görüntüsü farklı açılardan objektife yansıtıldığında, bir kapanmadan söz edilebileceği gibi kapanmadığını ifade etmek de mümkün!..

Açı önemli ama üç kuruşluk kira ve reklam geliri için bu alana o her geçen gün büyüyen büfe tarzı çay bahçesin, ve ön tarafına pano yerleştirmek, “paragöz” mantığın ürünüdür!..

O alan, reklam geliri açısından önemli olabilir ama sırf kazanç sağlamak için böyle bir yönteme başvurmak, milli değerler açısından saygısızlıktır!..

Mesela, reklam verenin çok etki alacağı valilik ve belediye hizmet binalarının girişine ya da İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığı’nın önüne böyle bir pano yerleştirilip, iç çamaşırı reklamı vs gibi ürünler o panoda yer alsa hiç hoş bir durum olur mu?..

Bence belediyeler bu pano çöplüğüne bir el atıp düzenlemeler yapması gerekir.

Yoksa Karadeniz’in en güzel sahilinin deniz görüntüsünü kesen  Büfeler ve reklam panoları çöplüğü olarak kirliliğinin önüne geçmemiz mümkün olmaz ve vebali buna sessiz kalanların olur.